Türkiye bir yandan Afrin şehitlerinin yaralarını sarmaya çalışırken, bir yandan da başkanlık seçimi için partilerin ittifak çalışmalarını yakından izliyor. Başta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Saadet Partisi (SP) ve İYİ Partinin birbirleriyle yaptığı ittifak görüşmeleri, diğer yandan da AK Partiye ittifak kapısını kapatan SP’de muhalefet kanadında hayli dikkat çeken partiler arasına girdi.

Koskoca ana muhalefet partisi CHP’de henüz net bir aday ismi olmasa da, İYİ Parti’de de Meral Akşener olmazsa olmaz şartı öne çıkıyor. SP’de aday ismi konusunda oldukça ketum ve çok ince eleyip sık dokumaya gayret gösterilen bir durum var ortada.

Eee kolay değil tabi Erdoğan’ı karşına almak. Bir yandan dünya lideri bir isme karşı rakip olmak veya rakip aramak, bir yandan da bulduğunuz isimleri yüzde 50’nin diğer kesimine benimsettirip, kabul ettirmek. İşte siyaset böyle bir şey ya kendini kabul ettirir ya da kendin çalıp kendin oynarsın veyahut ta siyaset çöplüğünde yok olur gidersin.

Tabi siyaset arenasına çıktığınızda bir yandan ya adınızı altın harflerle yazdırıp ömür boyu hafızalara yer edersiniz ya da başlamadan bitirirsiniz kendinizi. Bu siyasetin kaderi ve cilvesinde var. Ağzım burnum derken şurada 2019’a da bir şey kalmadı zaten. Bakalım karşımıza kimler çıkacak kimler.

Bir yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve koluna taktıkları MHP’li Bahçeli ve BBP’li Destici, bir yandan da henüz isim açıklamayan CHP, SP ve Meral Akşener bakalım bu süreci nasıl planlayıp, organize edecekler.

Bu arada şimdiden peşin peşin söylüyorum. Bu yarış ve süreçte HDP’yi kim koluna takar ise onunla da asla sandıkta işim olmaz. HDP ile birlikte onu da sandığa gömerim. Her iki tarafa da duyurulur.