HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
8 Eylül 2018 Cumartesi Saat: 11:46

ÜRETİCİ TOPRAĞA ÖNEM VERMİYOR!

Harita Mühendisi Halit Duyar, Ordu’nun arazi ve coğrafik yapısını ele alarak fındık üretiminin gittikçe azalmaya başlamasına dikkat çekti. Gazetemiz Muhabiri Mehmet Topkaraoğluna verdiği röportajda fındık fiyatlarının üreticinin ihti
ÜRETİCİ TOPRAĞA ÖNEM VERMİYOR!

Harita Mühendisi Halit Duyar, Ordu’nun arazi ve coğrafik yapısını ele alarak fındık üretiminin gittikçe azalmaya başlamasına dikkat çekti. Gazetemiz Muhabiri Mehmet Topkaraoğluna verdiği röportajda fındık fiyatlarının üreticinin ihtiyaçlarını karşılamadığı için üreticinin toprağa yeterince önem vermediğine dikkat çeken Duyar, toprak analizi yapmadan fındık üretiminden de verim beklenemeyeceğini savundu.

Mehmet TOPKARAOĞLU: Sayın Halit Duyar, gazetemizin her hafta yayınlamakta olduğu haftanın röportajına hoş geldiniz. Öncelikle mesleğiniz gereğince Ordu’nun toprak yapısını ve fındık üretiminin vasıflarını değerlendirmenizi istiyoruz. Bu konuda neler diyeceksiniz?

Halit DUYAR: Hoşbulduk Mehmet bey, evet Ordu’da son yıllarda özellikle milli ürünümüz fındığa baktığımızda da görüyoruz ki toprak verimi gittikçe düşmektedir. Bunun başlıca nedeni ise fındık üreticileri artık ürünlerinin karşılığını yeterince alamadıkları için toprakla fazla alakadar olamıyorlar. Fındık çok olduğu zaman ya yanıyor ya da karşılığını bulamıyor. Az olduğu zaman da durum değişmiyor.

Örneğin Boztepe’ye baktığımızda eskiden çıplak bir Boztepe duruyordu karşımızda. Fındık ekimi ile yeşil bir alana dönüşmesi sağlandı. Ancak son yıllarda orada ki fındık verimine baktığımızda eski nazaran hayli bir düşüş gözüküyor. Sadece gübre atmakla verim beklenilmesi yanlıştır. Elbette gübreyi de atacağız lakin bahçe bakımı ve toprak analizini yapmazsanız verimde alamazsınız. Ordu genelinde mutlaka yeniden bir toprak analizi yapılması artık kaçınılmaz olmuştur. Bu diğer ürünler içinde geçerlidir.

Mehmet TOPKARAOĞLU: Fındık fiyatı konusunda neler düşünüyorsunuz?

Halit DUYAR: Fındığın maliyetini göz önünde bulundurursak fiyatın da bugün hak ettiği yerde olmadığı kanaati herkesçe malumdur. Fındık ihracatı Dolar üzerinden yapılıyor. Öyle ise Dolar üzerinde hesaplama yaparsak bugün fındığın en az 18.00 Lira olması gerektiği ortaya çıkıyor. Bunun hesabını zaten uzmanlarda, ihracatçılarda, tüccarlarda çok iyi biliyorlar. Ama neden 12 ila 13 Lira arasında alım yapılıyor derseniz, burada devletin, hamilik yapmadığı ve taban fiyat vermediği için serbest piyasa ve tekelci de istediği gibi fiyat belirliyor. Üreticinin kaderini hükümet tayin etmelidir. Kaderimiz tekelcinin insafına kalırsa orada biraz da düşünmek gerekir. Madem Dolar üzerinden işlem yapılıyor, üreticiden alımlar da Dolar üzerinden yapılsın.

Mehmet TOPKARAOĞLU: Fındığın istihdamda ki önemi nedir?

Halit DUYAR: Şimdi bir kere bir ürüne direk tek başına bir ürün olarak bakmamak lazım. Örneğin buğday üretiminde buğdayın boyuna yani uzunluğuna veya kısalığına bakarlar ve verimini ona göre tespit ederler. Buğday sadece kendi başına buğday değildir. Onun sapı bile çok önemlidir. Yem imalatında da ona göre değerlendirilir. Fındıkta böyledir. Sadece kendi başına bir ürün değildir. Fındığın diğer yan sanayilere sağladığı katkıları zaten hepimiz biliyoruz.

Bugün istihdamda ki yerine bakacak olursak evet belki biz üretici olarak para kazanamıyor olabiliriz. Zira toplatılması için adam tutuyoruz. Bahçe bakımı için ayrı adam tutuyoruz. İlaç ve gübresi için adam tutuyoruz. Tırpanlama zamanı tırpancı tutuyoruz. Patoz vs. düşündüğümüz zamanda fındık birçok alanda insanlara ekmek kapısı oluyor. Bu da istihdamda önemli bir gelir kapısı olarak değerlendirilmelidir. Yani fındığın dalından tutun, kapsülüne varıncaya kadar birçok alanda istihdama önemli bir katkı sağladığını görmekteyiz.

Mehmet TOPKARAOĞLU: Alanbazlı Destek Ödemeleri hakkında ki politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Halit DUYAR: Bir kere destekleme doğrudan ürüne ve üreticiye yapılmalıdır. Adam memurluk yapıyor öbür taraftan tapuyu götürüyor direkt destek parasını alıp cebine indiriyor. Ondan sonra da bağda, bahçede gözü olmuyor. Nasıl olsa hazır para cebine iniyor. Oysa burada ki asıl gaye desteğin doğrudan üreticiye ve ürün kaybına göre verilmesi gerekir.

Biz doğrudan üretim yapan, köyünü, bağını bahçesini terk etmeyen insana destek vermeliyiz ki, insanlarda yerlerinde yurtlarında kalabilsinler. Yani üreticinin yıllık geçinebildiği kadar parayı üreticiye sağlayamaz isek, göçünde önüne geçememiş oluruz. Amaç burada köylüyü de, üreticiyi de köyünde tutabilmek ve üretimin artmasına öncü olma gayesi güdülmelidir.

Mehmet TOPKARAOĞLU: Ordu’nun marka şehir olma konusunda çok söylemler yapıldı. Turizm şehrimi? Sanayi şehrimi? Üniversite şehrimi? Birçok farklı konularda marka olunması hedefleniyor. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

Halit DUYAR: Bir kere Türkiye’de bütün illerin derdi hep aynı. Hem sanayi, hem Turizm, hem de Üniversite şehri yani hepsinin birden talep edilmesi var. Bir kere dünyada böyle bir sistem yok. Hepsini aynı anda yapma şansınızda yok. Bir İstanbul’a baktığımızda her şey var. Sanayinin büyük kolları orada, tarih ve turizm dokusu orada, onlarca üniversite yani İstanbul’da yok yok.

Ama Ordu’ya baktığımızda hadi turizm şehri olalım desek bile biz daha turları bile Ordu’da durduramıyoruz. Gelen turlar günübirlik uğrayıp gidiyorlar. Çoğu tur arkadaşlarımızdan da hep böyle duyuyoruz. Ordu’ya uğradık gidiyoruz diyorlar. Adamlar uğrak yaptıklarında ise bir tek Boztepe’ye çıkıp geri dönüyorlar.

Biz daha gelen turistleri bir Kurul Kalesine, bir Çambaşına bile götüremiyoruz. Bu kapasite ile turizm şehri olmaktan bahsedebilirmiyiz. Yolumuz yok, Çambaşı’nın yolu içler acısı, bir çevre yolu dediler, bir buçuk yıl geçti hala kimseden ses soluk yok. Dereyolu çok vahim bir şekilde karşımızda duruyor. Ulaşımın sağlanamadığı yerde hangi turizmden bahsedebiliriz?

Bakın diğer illerde trafik sorunu pek yaşanmıyor. Ama bizde her yere bir ışık konuluyor, trafik yavaşlatılıyor, keşmekeşlik alıp başını gidiyor. Hani sözü verilen kavşaklar, alt ve üst geçitler bugün nerede? Yıllar gelip geçti olduğumuz yer yerimizde saymaya devam ediyoruz. Bütün bu olumsuzluklar karşısında turizm şehriyiz veya oluyoruz demek yanlış bir şey olur.

Karadeniz-Akdeniz yolu ve dereyolundan insanlar Mesudiye’ye gidene kadar nefret ediyor. Mesudiye’den sonra bütün iller yolunu yapmış bir tek biz kalmışız. Yıllardır söylüyorlar, bitti bitecek diye, az kaldı, şu tarih, bu tarih hala ortada bir şey yok. İnanın insanlar giderken o yollardan nefret ederek gidiyorlar.

Sanayi şehri olabilirmiyiz sorusuna da bugün Ordu’da hala 20-30 veya 50 yıllık fabrikalar duruyor ve yerlerine de yenileri eklenmemişse sanayi şehri oluruz diyemeyiz. Ayakta duran fabrika sayımız sanayi de bir elimizde ki parmak sayısını bile geçemez. O halde nasıl kendimize sanayi şehri diyeceğiz.

Üniversite şehri olabilmemiz için daha yakın tarihte zar zor bir üniversite sahibi olabildik. Bunun yanına üç beş tane daha üniversite ekleyebilirsek o zaman üniversite şehri olma yolunda önemli bir adım atmış oluruz. Bir şehre marka takmak için o alanda kusursuz olmanız şarttır. Aksi takdirde ne yaparsanız yapın, eliniz ayağınıza dolaşır ve mesafede kat edemezsiniz.

Mehmet TOPKARAOĞLU: Yerel seçimler yaklaşıyor. Sizin de aday olacağınız iddiaları söyleniyor. Henüz sizin ağzınızdan böyle bir şey duymadık ama bu konuda neler söylemek istersiniz? Niyetiniz var mı?

Halit DUYAR: Evet bu konuda arkadaşlarımdan bana da birçok teklif geldi. Bildiğiniz gibi son genel seçimlerde Saadet Partisi (SP)’den milletvekili adayı olmuştum. Kısa bir seçim sürecinde çok çalışmamız gerekiyordu. Elimizden gelen gayreti göstermeye bende diğer aday arkadaşlarım gibi göstermeye çalıştım.

Ancak yerel seçimler çok farklı bir durum. Burada bildiğiniz gibi partiden ziyade adayın performansı ve donanımı daha çok önem arz eder. Dolayısıyla buna kendinizi hazırlarken projelerinizi, yapabileceğiniz şeylerin sözünü verebilmeyi, şehir planlamasını çok iyi bilmeniz gerekiyor. Şehrin alt yapı, üst yapı, sanatsal yapılarını, sosyal ve kültürel varlıklarını iyi yönetebilme kabiliyetinizin olması gerekiyor. Bütün bu vasıf ve özellikleri bana yakıştıran ve aday olmam konusunda tavsiye ve ricada bulunan bütün partili arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Partimiz tarafından bana böyle bir görev verilirse canla başla çalışacağımdan kimsenin asla şüphesi olmasın.

Sonuçta her aday gibi bende bu memleketin çocuğuyum. Ordumuz için elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymaktan da asla çekinmeyeceğimizi herkes biliyor. Ben yerel seçimlerde de ilimiz için hayırlı ola ne ise onun olmasını temenni ediyorum. İnşallah yerel seçimlerde kazanan tarafın Ordulular olması olur.

Mehmet TOPKARAOĞLU: Sayın Duyar, sayfamıza konuk olduğunuz için tekrar çok teşekkür ediyor, bundan sonraki süreçte hem mesleki hem de siyasi yaşantınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

Halit DUYAR: Sayın Topkaraoğlu, bende bana bu fırsatı ve desteği sağladığınız için hem şahsınıza hem de Ordu Yeni Haber Gazetesi sahip ve çalışanlarına teşekkür ediyor, bundan sonraki yayın hayatı süresince de başarılarınızın devamını diliyorum.

 

 

 

Anahtar Kelimeler : ÜRETİCİ, TOPRAĞA, ÖNEM, VERMİYOR!

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız