HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
26 Ekim 2018 Cuma Saat: 09:37

ÇELENK, ‘2023 EĞİTİM VİZYONU BELGESİ’Nİ DEĞERLENDİRDİ

Eğitim Bir Sen Ordu Şubesi Başkanı İsmail Çelenk, Eğitim 2023 Vizyon Belgesi hakkında değerlendirmede bulunarak başlıkların tamam, boşlukların da tamamlanması gerektiğine dikkat çekti.
ÇELENK, ‘2023 EĞİTİM VİZYONU BELGESİ’Nİ DEĞERLENDİRDİ

Eğitim Bir Sen Ordu Şubesi Başkanı İsmail Çelenk, Eğitim 2023 Vizyon Belgesi hakkında değerlendirmede bulunarak başlıkların tamam, boşlukların da tamamlanması gerektiğine dikkat çekti.

Çelenk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Millî Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’ni açıkladı. Eğitim sistemimizde gerçekleştirilmesi düşünülen dönüşüm alanlarının tespiti ile bu dönüşümün kapsamını belirleyen ve buna dair bir yol haritası ortaya koyan bu belge, eğitim sisteminin günübirlik politika değişikliklerinden korunması, eğitimin aktörleri ve paydaşlarına bir gelecek vizyonu çizmesi, eğitim politikasının karar alma ve icra makamlarına politika ve program belirleme noktasında kılavuz olma imkânı sağlaması açısından önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır” dedi.

Belgede, eğitimin iyileştirmeye açık alanlarına yönelik başlıklar yerinde ve doğru olarak tespit edilmiştir diyen Çelenk; “Ancak bu başlıklara yönelik hedefler ve eylem adımları konusunda Bakanlığı ciddi ödev ve sorumluluklar beklemektedir. Kısacası başlıklar tamam, boşluklar da tamamlanmalıdır.

2018-2023 yılları arasını kapsayacak bir yol haritası olarak on temel alanda dönüşüm hedef ve eylemlerin tasarlandığı görülmektedir. Ekonomik beklentileri karşılayacak adımların ise hazırlık ve tasarım sürecinde mutlak surette göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Öngörülen dönüşümlerin, eğitim çalışanlarının mevcut özlük haklarına ve çalışma şartlarına muhtemel etkileri de göz önünde bulundurularak bu alanda oluşabilecek muhtemel olumsuzluklar giderilmelidir.

İkili eğitimin sona erdirilmesi, okul gelişim modeli ekseninde okullara bütçe tahsisi, şartları elverişsiz olan okullara ilave kaynak tahsisi, öğrencilere öğle yemeği verilmesi, her bir okulda tasarım-beceri atölyesi kurulması gibi son derece yerinde yaklaşımlara ilişkin eylem adımlarının zamana yayılmış bir bütçeyle ilişkilendirilmesi, belgenin güvenirliğini daha da artıracaktır” diye konuştu.

Çelenk, açıklamasının devamında; “Mizaç ve yetenek temelli yaklaşımı isabetli buluyoruz, öğretmene daha fazla rol verilmelidir

“Temel Politikamız” başlığı altında “Mizaç ve Yetenek Temelli Tanıma” yaklaşımını, eğitim aktörlerinin kişisel gelişimini sağlaması ve bireyin yetenek ve yeterliklerine göre bireyde var olan potansiyeli açığa çıkaracak türden bireyselleşmiş bir eğitimin sunulması adına olumlu ve gerekli bir yaklaşım olarak görüyoruz.

Mizaç içerikleri ile yetenek içeriklerinin kapsamı ve bu içeriklerin hangi zaman diliminde, nasıl bir yöntemle ve hangi birimler ve paydaşlar aracılığıyla tasarlanacağına ve kesinleştirileceğine ilişkin somut bir eylem adımının tanımlanması gerekmektedir.

Öğretmenin, eğitim sisteminin ana aktörü olarak tanımlanması ve öğrenme süreçlerinde öğretmenin önemine yapılan vurgu, yerinde ve doğru bir yaklaşımdır. Öğretmenin önemine yapılan bu vurgu, öğretmenin eğitim sistemi içindeki konumu, sahip olacağı haklar, çalışma şartları, mesleki gelişim imkânları, mesleki özerkliği gibi alanlara da yansımalıdır.

“İçerik ve Uygulama” başlığı altında, müfredatın öğrencilerin ilgi, yetenek ve mizaçları doğrultusunda esnek, modüler ve uygulamalı olarak iyileştirileceği hedefi, her bir öğrencinin ilgi, yetenek ve mizacını öne çıkaracak olması ve bu doğrultuda kendisine verilecek eğitimden mümkün olan en yüksek faydayı elde edebilmesi adına olumlu bir yaklaşımdır.

Okullarda oluşturulması öngörülen “Tasarım-Beceri Atölyeleri”, önemli bir değişim hamlesi olmak ve esasen özellikle öğrenme noktasında sürece katkı, öğrenen noktasında ise sürece aktif ve etkin katılım sağlayacak bir önerme olarak görünmektedir” şeklinde konuştu.

‘Dönüşüm, eğitim çalışanlarının haklarında olumsuz sonuçlar doğurmamalıdır’ diye de konuşan Çelenk; “Belgenin bütününde “mevcut öğrenci kitlesinin dönüşüme entegrasyonu” ile “mevcut öğretmen-yönetici kitlesinin dönüşümde aktivasyonu” gibi iki önemli arka planla ilgili bir eylem adımına yer verilmelidir.

Zorunlu derslerin ve ders saatlerinin azaltılmasının öğretmen atamalarından yer değişikliğine, norm kadroların güncellenmesinden öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarına etkisinin yönetimine ilişkin süreçle ilgili öngörü ve planlamalara Belgede yer verilmemiştir. Özellikle eğitim çalışanlarının çalışma şartlarına ve özlük haklarına olumsuz etki etmeyecek eylem adımlarının oluşturulmamış olması, bu hedefin gerçekleştirilebilirliğini mümkün kılmamaktadır.

Okul gelişim modeli, yönetici ve öğretmenlerin işini kolaylaştırmalıdır

“Okul Gelişim Modeli” başlığı altında “Çocukların öğrenmesiyle ilgili tüm aktörlerin okulu iyileştirme çalışmalarında yer aldığı ‘Okul Gelişim Modeli’ kurulacağı” ifade edilmektedir. Eğitimin aktörlerinin, okul gelişim planı oluşturulması dâhil, okulun gelişimini sağlayacak çalışmalara katılımlarının sağlanması ve görüşlerinin değerlendirilmesi, katılımcılık ve sürdürülebilirlik ekseninde olumlu bir düşüncedir.

Yine her bir okulun merkezden tek bir plan ekseninde değil de yereldeki koşullar göz önüne alınarak değerlendirilecek olması, okullar arasındaki başarı farkının tespiti ve başarı düzeyinin yükseltilmesi anlamında yerindedir. Diğer taraftan, bu hedefin sağlanabilmesi için okuldaki ana aktörler olan eğitim kurumu yöneticileri ile öğretmenlere ne ölçüde yetki ve sorumluluk verileceği net olarak belirlenmelidir. Eğer bu konuda eğitim kurumu yöneticilerine ve öğretmenlere herhangi bir sorumluluk yüklenecekse, bu durumda kendilerine verilen gelişim hedefine ulaşılabilmesini sağlayacak altyapı ve donanım ile insan kaynağının da adil, eşit ve hakkaniyete uygun bir şekilde tahsis edilmesini sağlayacak, değerlendirmeyi bu eksende yapacak bir düzenleme gereklidir.

“Okul Profili Değerlendirme Modeli”nin, okulların donanım, altyapı, tecrübeli insan gücü kaynağı, sosyo-ekonomik çevre, mali imkânlar, kurulu bulundukları yerin gelişmişlik düzeyi farklılıkları dikkate alınarak kurgulanması gereklidir. Okul profili değerlendirmesi, öğretmen-yönetici dışı personel, öğretmen ve yönetici noktasında alınacak kararlarla ilişkilendirilmekten ziyade okul-sınıf yeterlikleri, okul-çevre, okul-eko sistem ilişkisi-iletişimi gibi süreçlerle ilintilendirilmelidir” dedi.

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız