Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, gazeteci Şafak Deliçakar’a, Ordu gündeminde ki konular üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

Başta fındık olmak üzere Fiskobirlik, Arıcılık sektörü, şehir hastanesi, tıp fakültesi konuları olmak üzere Sağlıkta ki sorunları da değerlendiren Milletvekili Adıgüzel, fındık sezonuna başlanılacağı bugünlerde, ‘Herkes emeğinin peşinde olsun’ diyerek üreticileri uyardı.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan fındık fiyatını 16 lira 50 kuruş olarak açıkladı.

Fiyat açıklanmadan önce bazı milletvekilleri 20 lira fiyat talep ediyorlardı. Fakat 16 lira 50 kuruşu daha sonra uygun buldular. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mustafa ADIGÜZEL: Hoşbulduk sayın Deliçakar. Evet ben 20 lira diye bir çıta koymuştum. Daha yukarı fiyatlar olması gerektiğini söylemiştim. Çünkü enflasyon rakamları belli. Elektirik, doğal gaz faturalarının ne geldiği belli. Bunları bırakın fındıkta mazot gübre kullanıyoruz.

Gübre ilaç artmış, işçi ücretleri artmış, bunlar masraf artmışken devlet geçen yıla göre yüzde on yedilik bir artış yapmış bu yetersiz.

Yıllar içinde fındık dolar karşısında sürekli erimiş. Tarım Bakanı Nisan ayında buraya gelmişti. Fiyatı hasad mevsimine yakın zaman açıklayacaklarını belirtti. Ben bunun doğru olduğunu da söylemiştim. Ama bir şey daha dedi ki fiyatın döviz endeskli sürdürülebilir bir fiyattan bahsetti. Şimdi biz döviz bazlı baktığımızda 3 dolar civarında olan fiyat dolardaki arışa da bakarsak eksik bile kaldı. Biz bunu 5 dolara yaklaştırmalıyız.

“FINDIK HİÇBİR ZAMAN ZARAR GETİRMEZ”

Ferrero geçen yıl fındığı kendi ülkesi İtalya da 2.90 euroda aldı. TMO 15 liradan aldığı fındığı 18 liradan sattı. Geçen yıl ki fındık 18 liradan verilirken bu sene nasıl 16 lira 50 kuruştan verebilirsiniz ve TMO’nun depolarında fındık kalmadı. Burada bir eksilik var. Fındık hiçbir zaman zarar getirmez. Oldukça fazla alıcısı oldu TMO’dan.

18 liradan 12 liraya düşen fındık daha sonra 16 buçuk lira fiyat verilince sanki olumlu bir şeymiş havası yaratıldı. Bu bir operasyondu. Bilerek yapıldı. 20 liraya fındık fiyatı telaffuz etmek vatana ihanettir.

“DEPODA RANDIMAN ARTIĞINI KIRIŞTIRIYORLAR”

Bu fındığı kim alacak. TMO alacak. TMO geçen yıllarda çok kötü bir performans gösterdi. Gelen fındığı ezik çürük diyerek geri çevirdi. Vatandaş bundan dolayı serbest piyasaya yönlendi. Bu sene aynı politikayı devam ettirmesin. Ben bunun takipçisi olacağım. TMO’nun peşindeyim. Birde randıman oyunu 50 randıman fındığı 47-48 randıman sayıyorlar. Depoda randıman artığını da kırışıyorlar. Tarım bakanlığını da uyarıyorum TMO’ya sahip çıksınlar.

“HERKES EMEĞİNİN PEŞİNDE OLSUN”

Başka bir durumda TMO’nun her yerde alım depoları yok. Alım ofislerinin sayısı artırılmalı ilçeleren gelen fındık nakliye ücreti doğurayacağından vatandaşlar kapıdan gelip alan manavlardan dolayı bu ücreti ödememek için serbest piyasaya tekrar yönlecekler.

Bir diğer sıkıntı ise vatandaşın işçi parasını ödemek için nakit paraya ihtiyacı oluyor. Bundan dolayı da fındığın yüzde yirmisi pyasaya erken iniyor. TMO aldığı fındığın 3’te birini yada ikisini nakit öderse bu sorunda ortadan kalkar. Herkes emeğinin peşinde olsun.

Şafak DELİÇAKAR: Tarım Bakanı Pakdemirli, Fiskobirlik bu sene regüle görevi görecek dedi. fakat Fiskobirlik yılın sadece ağustos ve eylül aylarında kısa süreli ortalığa çıkarak fındığa talibim diyor. Daha sonraki zamanlarda ortalarda görünmüyor. Siz CHP olarak Fiskobirlik’e herhangi bir çağrışımda bulundunuz mu?

Mustafa ADIGÜZEL: Ben hiçbir zaman siyaseti kişiler üzerinden yapma taraftarı değilim. Konuşulan konuların gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmak lazım. Sözler yerine getirirlecek mi? Fiskobirlik bizim için önemli bir kurum. Çünkü, Atatürk bunun talimatını bizzat kendisi vermiş.

“FİSKOBİRLİK ETKİSİNİ YİTİRDİ”

2005’teki süreçten sonra Fiskobirlik etkisini yitirdi. Cumhurbaşkanının Fiskobirlik’e bakışı değişti ama bence yanlış bilgilendirildi. CHP olarak bizim temel prensiplerimizden biri Fiskobirlik’i güçlendirmek. Tekrar motor görevi görmesini sağlamak istiyoruz. Bunu siyasetin dışına çıkarmamız lazım. Birlik olmalıyız. Biz kendi toprağımızda yetiştirip kendimizi doyurmalıyız. Ürünleride değerinde satmamız lazım.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, bir diğer konu da Arıcılık. Ordu’da Arıcılık sektörünün sıkıntıları hakkında neler söyleyeceksiniz?

Mustafa ADIGÜZEL: Şimdi son yıllarda giderek artan sahte bal durumu var. Ordu arıcılıkta Türkiye birincisi, dünyada ikinciyiz. Arıcılık yapmak kolay değil. Zahmetli bir iş katlanması kolay bir iş değil. Birçok markette turizm yerlerinde sahte bal var. Sağlığa zararı oldukça fazla. Bunu kim denetleyecek bu konuda kime güveneceğiz. Tabi ki devlete güvenmeliyiz. Devletin bunu denetlemesi lazım.

“ARICILAR DESTEK İSTİYOR”

Bunla ilgili mevzuat geliştirilmeli. Şu anda bir mevzuat paketlerin üzerinde GDO yoktur yazısı yazmak yasak. Bunu yapan devlet haksız rekabeti önlemek için yapılıyor deniyor ama aslında bunların yazılması oldukça doğru. Devlet bunu istemiyor. Bunlar yanlış işler. Arıcılar birde destek istiyor. Kovan başına 10 lira idi ama yıllardır aynı rakam bu sene 15 lira oldu. Bu yıl iklim istendiği gibi gitmediğinden bal sektöründe verim düştü bununla ilgili alınan kredi borçlarında erteleme yapılmalı.

Şafak DELİÇAKAR: Bu bölümde de ilimizde ki sağlık meselelerine değinmek istiyorum. Devlet hastanelerinde doktor atamalarında çeşitli sendikaların bu atamalarda şaibeler olduğu yönde açıklamaları var. Siz bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?

Mustafa ADIGÜZEL: Atamalarda torpildi, kayırmaydı her zaman olmuştur. Ama bu dönemdeki kadar hiç bir zaman karmaşa görmedim. Mesela yönetici atamaları şu anda tamamen liyakat dışı görüyoruz. Yönetilemiyor, sadakata yönelik bir yönetim şekillenmesi var.

“DEVLETE YAKIN SENDİKA TERÖR ESTİRİYOR”

İl içi değişikliklerle insanlar cezalandırılıyor. Sürgün ediliyor. Esas sıkıntı personellerde bu durum daha da kötü. Doktora hastası sahip çıkıyor ama bu personel baskıyı çeken kısım. Devlete yakın sendika, sağlık çalışanlarının üstünde terör estiriyor. Bunları yapanlar vatan hainidir.

Şafak DELİÇAKAR: Devlet Hastanesinde Onkoloji servisinde bir doktorumuz var. Ve bu doktor hem Ordu hem de Giresun’dan gelen hastalara bakıyor. Burada doktor sayısında ciddi bir sıkıntı var. Siz bu süreci nasıl takip ediyorsunuz?

“ONKOLOJİYE HALA ATAMA YAPILMADI”

Mustafa ADIGÜZEL: Ben Ordu Devlet hastanesinde bir tane onkoloji doktorunun yetersiz olduğunu söyledim ve soru önergesi verdim ve yeni dönemde atama yapılacağı söylendi hala bekliyoruz.

Şafak DELİÇAKAR: Şehir hastanesi ve Tıp Fakültesi konularında neler diyeceksiniz?

Mustafa ADIGÜZEL: Şehir hastanesi ile devlet hastanesini birbirinden ayırmalıyız. Şu anda planlanan şehir hastanesi devlet hastanesinin yerine yapılıyor. Şehir hastanesi işletme mantığında çalışır, gelir gider hesabı yapar. Bu para karşılığı hizmete döner. Ne kadar iş yaparsan o kadar para gelir.

“DEVLET HASTANESİ ORDU’YA YETMİYOR”

Devlet hastanesi şu an Ordu’ya yetmiyor. Şu an yapılması gereken devlet hastanesinin arka tarafında kalan boş araziye yeni bir blok yapılacak, hizmete açılınca A blok yeniden yapılacak, orada yapılınca B blok yeniden yapılacak. Yanlış kararlar vermenin sonucu bu.

“TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ İSTİFA EDİP GİTTİ”

Eskipazar mevki sit alanı ayrıca botanik bahçe olayı var. zeminide dere yatağı orası ile uğraşana kadar bizim dediğimiz alan daha uygun. Önceliğimiz tıp fakültesi 10 yıl önce tıp fakültesi kuruldu ama aynı ihtiyaçları karşılamıyor. Üniversite yerde göstermiş ama yapılmamış. Burada hizmet yürümez. Öğretim üyeleri hep istifa edip gitti. Öğretim üyesi olmayınca asistanda gelmiyor. Acilen tıp fakültesi yapılmalı. Sorumluları göreve davet ediyorum.

Şafak DELİÇAKAR: 3600 ek gösterge ve döner sermaye paylarının eşit dağıtılması için bir çalışma başlattınız mı?

Mustafa ADIGÜZEL: Bununla ilgili bir önerge gelmesine gerek yok yönetmelikle yapılacak bir değişiklik bu bizim yapabileceğimiz bir durum değil. Seçim zamanı yapacağız diyenler mecliste bunu reddediyorlar.

Şafak DELİÇAKAR: Yoğun bakım ünitelerinin yetersizliği konusunda neler demek istersiniz?

Mustafa ADIGÜZEL: Beni günde iki defa sırf bu yoğun bakımda yer olmadığı için hastaların başka illere gönderilmesinden dolayı arıyorlar. Bizim yoğun bakım ünitelerimiz tam donanımlı fakat yatak sayısı az. Denizli’ye giden hastalarımız bile var. Bununla ilgili önerge de verdim. 3 özel hastane bunun için devlete başvuru da bulunmuş red cevabı almış. Bunun üzerine ikinci bir önerge verdim. Kaç hasta sevk edildi diye ama hala cevap gelmedi.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, son olarak Ordulular, 2014-2015 yıllarından bu yana Ordu, Fatsa ve Ünye’ye hasta refakatçi pansiyonlarının yapılamasını istiyorlar. Bende bu konuyu defalarca gündeme taşımıştım. Henüz bir sonuç çıkmadı. Sizin bu konuda bir girişiminiz oldu mu? Veya bu hususta ne düşünüyorsunuz?

Mustafa ADIGÜZEL: Bu benim projelerimden biriydi. Her hastanenin yanına yapılmalı diye tamamen ücretsiz. Hasta yakını olmak bazen hasta olmaktan zor olabiliyor. Uzaktan gelipte geri dönemeyecek olanın bir yeri olmalı. Bunları belediyeler yapar. Devletten beklenmemeli. Şu anki belediye başkanımızda bizden bunu talep ederse projelerimizi onunla paylaşırız.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, verdiğiniz bilgiler ve yaptığınız değerlendirmeler için çok teşekkür ediyor, önümüzde ki süreçte çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Mustafa ADIGÜZEL: Sayın Deliçakar, bende başta şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine bana bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.