HAFTANIN RÖPORTAJI

Ordu Barosu stajyer avukatlarından Rana Moradan, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda genç avukatların Türk Hukuk Sistemine nasıl baktıklarını ve avukatlık mesleğinde ki beklentileri ortaya koyarak avukatlık kanun tasarısında da önemli açıklamalarda bulundu.

Moradan, röportajında ayrıca Adalet Meslek Yüksek okulundaki öğrencilerin hukuk fakültelerine geçiş süreçlerini ve avukatların örgütlenme ve temsil durumları ile şiddet olaylarını değerlendirdi.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Moradan, haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Henüz avukatlık mesleğinin çok daha başlarındasınız. Yaşantınız boyunca bu yolda başarılar diliyorum. Önce size tanıyalım. Rana Moradan kimdir?

Rana MORADAN: Hoşbulduk sayın Deliçakar. Güzel dilek ve temennileriniz için çok teşekkür ediyorum. Ben Ordu Barosu stajyer avukatlarındanım. Liseden mezun olduktan sonra 2013 yılında İstanbul da hukuk fakültesine başladım. 4 ay sonra stajım bitecek ve ruhsat bekleme sürecine giricem.

Şafak DELİÇAKAR: Günümüz konjöktöründe yasama, yürütme ve yargının önemli nir ayağı olan avukatlık mesleğini siz neden seçtiniz? Üstelik Avukatlık mesleğinde memnuniyetsizliğin tavan yaptığı bir dönemde size avukatlığa iten etken ne oldu?

Rana MORADAN: Çevremizdeki insanların nasıl mağdur olduklarını görünce birazda insani vicdani olarak diyoruz ki ben aslında bunlara yardım edebilirim. Benim bu mesleği seçmenim en büyük nedeni benim insanlara yardım etmek istememdir. Bunu nasıl sağlayabilirim diye bu mesleğe adım attım.

Çünkü benim için esas olan inasanın ta kendisidir. Evet doğrudur, mesleki sorun ve sıkıntılarımız günümüz konjöktöründe oldukça fazladır. Ancak bu sorun ve sıkıntıların insanlığa hizmet etme yolunda bir engel teşkil etmemeli diye düşünüyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Siz, Türk hukuk sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rana MORADAN: Şu an ülkemizde çok sayıda avukat ve stajyer avukat var. Biz geleceği nasıl daha uygun kanunlara uygun ilerleyebiliriz diye bakmaktayız. Evet belli başlı boşluklarımız maalesef var. Ancak bunları da dolduracak olan yine bizleriz. Şu anda en büyük problemimiz eğitim problemi. Çünkü teori ve pratik aşaması birbirinden çok farklı. Okulda teorik kısmını daha iyi verirsek pratiğe geçildiğin de de daha iyi bir hal alacaktır. Bu şekilde de iyi şeylere imza atacağımız düşünüyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Avukatlık Sınavı hakkında neler düşünüyorsunuz?

Rana MORADAN: Saygınlık olayı hukuk fakültesinden mezun olan her kişinin kazanması gereken ama toplumumuz tarafından hala baskılanan bir durum. Hukukun üstünlüğünü zirveye taşıyan bir meslek grubuna dahiliz. İnsanlar bu mesleğe hiçbir şey olamazsam avukat olurum gözüyle bakıyorlar. Bu çok yanlış, bu meslek severek yapılmalı.

Ciddi sınavlara elemelere belki mülakata tabi bir meslek olmalı ki hak ettiğimiz saygınlığı kazanabilelim. Sınav uygulaması yeni gelen uygulama bunun çok geç kalınmış olan bir karar olduğunu ama yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Sizin sektörünüzde yardımcı avukat, işçi  avukat, bu tanımlamalar neden yapılıyor?  

Rana MORADAN: Günümüzde 35 devlet, 44 vakıf üniversitesi olmak üzere 84 tane hukuk fakültesi var. Türkiye’de bu kadar hukuk fakültesi varken ister istemez çok sayıda avukat var. Demek ki sayı çok fazla olduğundan bu tanımlamalar yapılıyor. Hukuk fakültesinden mezun olan her avukat maddi olarak kendi bürosunu açamıyor. Maalesef bundan dolayı da başka bir avukatın yanında yine maalesef ki daha düşük ücrette çalışabiliyor.

Şafak DELİÇAKAR: Avukatlık kanun tasarısı hakkında neler söyleyeceksiniz

Rana MORADAN: Bunun çözümünü vakıf üniversiteleri, hukuk fakültelerinin sayısını azaltmakla olacağını düşünüyorum. 44 tane vakıf üniversitesi var ve maalesef hocalar bunların hepsine yetişemiyorlar. Yeni düzenlenecek bir mesleki kanun tasarısıyla bunların sayılarını aza indiremezsek sağlıklı bir akademik kariyer elde edemeyiz.

Şafak DELİÇAKAR: Adalet Meslek Yüksek okulundaki öğrencilerin hukuk fakültelerine geçiş yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rana MORADAN: Bunun iyi yanı hukuk fakültesini hak etmiş ama ilk sınavda yeterli puanı alamamış kişiler için çok güzel bir fırsat. Ama iyi bir üniversiteye giderek mezun olanla orta derece de bir üniversiteden mezun olan biri için durum farklı. Burada ortaya kaliteli bir meslek yapmak ve saygınlık ortaya çıkıyor. Bu öğrenciler hukuk okuyacaksa bunun bilincinde olarak bu fakülteye girmeliler.

Şafak DELİÇAKAR: Örgütlenme ve temsil durumu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Rana MORADAN: 1136 sayılı avukatlık kanununa tabiyiz. Burada önemli olan bir kamu görevi ifa ettiğimizi unutmamamız gerektiğidir. Fikir ayrılıkları, farklı görüşler elbette olacak. Ama ortak akılda buluşursak daha sağlıklı hizmet verebileceğimize inanıyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Son olarak toplumda meslek gruplarına karşı yapılan şiddet olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rana MORADAN: Bazen insanlarımız şunu unutuyorlar. Müvekkilimizin bize anlattığı kadarıyla onları savunuyoruz. İnsanların bize yalancı gözüyle bakmasını çok yanlış buluyorum. Çünkü bizler aldığımız ifade ve beyanatlara göre müvekkilimizi savunuyoruz. Bize aktarılan bilgiler doğrultusunda taleplerin, sorunların çözümü için adalet arıyoruz. Bütün meslek dallarında şiddete asla taviz verilmemelidir. Buna kesinlikle karşıyım.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Moradan, gerçekten mesleğinizde başarılı olacağınıza yürekten eminim. İnşallah hedeflediğiniz kariyer yolunda başarıya tez vakitte ulaşabilirsiniz. Bu dileklerimle birlikte verdiğiniz bilgi ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ediyor, hayatınız boyunca başarılar diliyorum.

Rana MORADAN: Sayın Deliçakar, bende şahsıma böyle bir imkan sunduğunuz için başta size ve Ordu Yeni Haber Gazetesi sahip ve çalışanlarına teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.