HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
23 Eylül 2020 Çarşamba Saat: 10:06

SP’DEN EĞİTİM MANİFESTOSU

Saadet Partisi (SP) Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz, 2020-2021 eğitim-öğretim yıldönümünün başlamasıyla birlikte eğitimde ki sorunlara dikkat çekerek partisinin bu konuda ki çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştı.        SP’n
SP’DEN EĞİTİM MANİFESTOSU

Saadet Partisi (SP) Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz, 2020-2021 eğitim-öğretim yıldönümünün başlamasıyla birlikte eğitimde ki sorunlara dikkat çekerek partisinin bu konuda ki çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştı.       

SP’nin eğitim manifestosunu ele alan Başkan Temiz; “Mart 2020’den itibaren, tüm dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık sebebiyle ara verilen yüz yüze eğitim, kısmi olarak 21 Eylül 2020 tarihi itibariyle yeniden başlamıştır. Eğitim öğretimin her kademesindeki öğrenci ve öğretmenlerimize, yeni eğitim –öğretim yılının hayırlı olmasını ve başarılar getirmesini diliyoruz” dedi.    

Bir ülkenin en büyük serveti ne doğalgazı, ne petrolü, ne uçağı, ne de gemisidir.  Bir ülkenin en büyük serveti gençliğidir. Genç nüfusudur diyen Temiz, şöyle devam etti; “Biz Türkiye olarak Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkesiyiz. Bakınız, Türkiye’de okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 18 milyon 241 bin öğrenci var.  Örneğin Almanya’da 8 milyon civarı genç varken, bizde sadece 18 milyon öğrenci var. Şimdilerde, aramızın gergin olduğu Yunanistan’da da 1 milyon civarında genç bulunuyor. Sadece bu rakamlar bile, Türkiye’nin genç nüfus açısından, sahip olduğu potansiyeli, zenginliği ortaya koymak için yeterlidir. Peki, bu potansiyelden, bu cevherden, bu zenginlikten yeterince yararlanabiliyor muyuz? Bu sorunun cevabı maalesef hayır.

         Gençlik bir cevherse, o cevherin işleneceği süreç de eğitim sistemidir. 18 yıldır bu ülkeyi aynı iktidar, aynı anlayış yönetiyor. Ama 18 yılda eğitimde 7 kere bakan, neredeyse 77 kere de sistem değişti. Değişen bakanların neredeyse hepsi de bir önceki sistemi eleştirip, yeni bir sistem getireceğini söyleyerek göreve başladı. Sonuç olarak hepsi hüsran! Hepsi hayal kırıklığıyla sonuçlandı! Maalesef Cumhuriyet tarihinin bu konuda en çok yanılan iktidarıyla karşı karşıyayız. Bizzat kendileri istisnasız, hemen her konuda ‘yanılmışız’ dediler. Reform diye getirdikleri her sistem bir öncekini mumla arattı. Gariplik şurada ki; yapanlar da kendileri şikâyet edenler de. Ancak eğitim başka yanlışlara benzemez.  Eğitimde yapılan bir yanlış gelecek 50 yılınızı, gelecek 100 yılınızı etkiler” diye konuştu.

         Temiz, açıklamasının devamında ise; “LGS, OKS, SBS, TEOG, YDS, YGS, LYS, DGS, TUS, DUS, LES, ALES, KPDS, KPSS sayarken dilimiz bile dönmüyor. Bunlar Türkiye’de uygulanan sınav sistemlerinin isimlerinden bazıları. Çocuklar at yarışı gibi bir sınavdan öbürüne koşturuluyor. Sınavlara hazırlanmaktan bir türlü hayata hazırlanamıyorlar.  Hepimiz biliyoruz ki; eğitim 7’den 70’e toplumumuzun tamamını ve geleceğimizi ilgilendiren bir konudur. Uzun yıllardır kapsamlı ve bütüncül politikalar üretilemediği için maalesef ülkemizde eğitim meselesi adeta bir kangrene dönüşmüş vaziyette. Gönül isterdi ki eğitim deyince ülkemizin başarılarından, dünyaya model olmasından bahsedelim ama maalesef önümüzdeki veriler böyle bir tablo ortaya koymaktan oldukça uzaktır. Tereddütsüz ifade edebiliriz ki, eğitim geleceğimizdir ve milli eğitim memleketin en önemli meselelerindendir. Saadet Partisi olarak milli eğitimi, memleketimizin en başta gelen meselesi olarak görüyoruz ve bu konuda atılması gereken adımların, ülkemizin bekası gözetilerek,  günlük siyasetten uzak bir anlayışla ele alınması gerektiğine inanıyoruz. 

         Eğitimimiz gerçek hayattan kopmuştur ve vatandaşlarımız ümitsizliğe sürüklenmiştir. Ortaya konulan süslü lafların aksine birçok okulumuz teknik ve fiziksel olarak yetersiz durumdadır.  Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’a duyulan kısmi güven ve var olan iyimser algı da, beklentilerin somut adımlarla desteklenmemesi nedeniyle zamanla azalmaya başlamıştır. Esasında problemlerin en önemli nedenlerinden bir tanesi ehliyet ve liyakate önem verilmemesidir.  Öğretmenlerin mülakata mahkûm edildiği, yönetici atamalarının siyasi partilerden referans bulmaya kaldığı, yöneticilerin keyfi kriterlerle belirlendiği bir ortamda eğitim sisteminin bu noktaya sürüklenmesi kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.

         Sorun ve çözüm konularına da dikkat çeken Temiz, şunları söyledi; “Eğitim konusunun öneminden dolayı Saadet Partisi Genel Merkezimiz tarafından olarak, 1 Ağustos ile 17 Eylül 2020 tarihleri arasında 81 ilde ikamet eden 1.333 öğrenci, 1.197 öğretmen, 1.333 veli olmak üzere toplam 3 bin 863 kişiyle bir saha çalışması gerçekleştirdik. İnanıyorum ki; Türkiye bu tespit ve önerileri hayata geçirebildiği ölçüde, 2023’e de, 2053’e de daha emin ve sağlıklı adımlarla yürüyecektir.

         Saadet Partisi Genel Merkezimizin yaptığı bu araştırmada, eğitim sistemindeki problemleri 11 başlıkta toplanmıştır. Eğitim sistemimizin sorunlarını şöyle ifade etmek mümkündür;

1) Türkiye’de eğitimin ciddi bir nitelik sorunu bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın yüzde 72,6’sı Türkiye’de nitelikli eğitim yapılmadığını ifade etmektedir. Bu oran öğretmenler arasında yüzde 78’e kadar yükselmektedir.

2) Eğitimdeki eşitsizlik gözle görülür ve tüm kesimler tarafından fark edilir hale gelmiştir.

3) Vatandaşlarımızın yüzde 81’i tüm öğrencilerin kaliteli bir eğitime ulaşamadıklarını düşünmektedir. Bu oranın bu derece yüksek olması çok düşündürücüdür ve birçok toplumsal sorunun işaretidir.

4) Gerçek hayattan kopuk olan bir eğitim sistemi çocuklarımızı hayata hazırlayamamaktadır. Vatandaşlarımızın 4’te 3’ü eğitim sisteminin çocukları hayata hazırlamadığını ifade etmektedir. Bu oran öğretmenler arasında bile yüzde 80’leri aşmaktadır.

5) Öğrencilerimiz, akademik başarı için okul dışındaki aktörlere muhtaç ve mahkum edilmektedir. Katılımcıların yüzde 67’si, okulda verilen öğretimin akademik başarı için yeterli olmadığını düşünmektedir.

6) Okullar spor salonu, bina, bahçe gibi fiziki özellikler ve laboratuar malzemesi, eğitim araç gereçleri gibi teknik donanımlar açısından yeterli değildir. Okulların fiziki özellikler ve teknik donanım açısından yetersiz olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 70’leri aşmaktadır.

7) Eğitim sistemimiz her geçen gün daha da kötüye gitmekte ve vatandaşlarımız sisteme ilişkin güvenlerini kaybetmektedir.

8) Vatandaşlarımızın yaklaşık 4’te 3’ü eğitim siteminin eskiye nazaran kötüye gittiğini ifade etmektedir.

9) Adrese dayalı kayıt sistemi okulların kalitesinde denklik sağlanmadığı için mağduriyetler ortaya çıkarmaktadır.

10)  Vatandaşlarımızın yüzde 62’si çocuğunu en yakın devlet okuluna gönül rahatlığı ile kayıt ettiremeyeceğini söylemektedir.

11)  Öğretmenlik mesleği uygulanan politikalar nedeniyle sürekli itibar kaybetmektedir. Öğretmenlerimiz, maaşlarını ve özlük haklarını yetersiz bulmaktadır. Ücretli/sözleşmeli, kadrolu gibi ayrımlar da başka bir eşitsizlik durumu ortaya çıkarmaktadır.

Eğitim sistemimizdeki bu meselelerin çözümü için alınması gereken tedbirler ve uygulanması gereken çözüm önerilerimizi de, konunun uzmanları ile yapılan çalışmalarla şöyle tespit edilmiştir;

1. Eğitimde nicelikten çok niteliğe önem verilmelidir.

2. Evlatlarımızı sınava değil hayata ve geleceğe hazırlayacak kalitede bir müfredat ve eğitim metodu oluşturulmalıdır.

3. Eğitimde fırsat eşitsizlikleri ortadan kaldırılmalı veya en az seviyeye indirilmelidir.

4. Kaliteli eğitim, maddi imkânları yetenlerin imtiyazından çıkarılmalı ve toplumun geneline yayılmalıdır.

5. Okulların teknik, teknolojik, fiziki imkânları ve sınıf mevcutları nitelikli öğretime uygun hale getirilmelidir.

6. Eğitimin her kademesinde, özellikle de yönetim kademelerinde, yapılan atamalarda liyakat esas alınmalıdır.

7. Bir ülkenin eğitiminin kalitesi öğretmenlerinin nitelikleri ile doğru orantılıdır. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli öğretmen yetiştirme konusunda ciddi adımlar atılmalıdır.

8.Öğretmenlerin meslek onuruna yakışır şartlarda çalışabilmesi ve görevlerini şevkle ifa etmeleri için öğretmen maaşları ve özlük hakları acilen yeniden düzenlenmelidir.

9. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması ve söz verilen 3600 Ek Gösterge konuları ivedilikle gündeme alınarak çözülmelidir.

10. Devlet okullarının kaybettiği itibar, isabetli reformlarla yeniden kazandırılmalı ve okullarda verilen destekleme/yetiştirme kurslarının niteliği artırılmalıdır.

11. İmam hatip liselerinin planlaması ihtiyaçlar dikkate alınarak yapılmalı. Sadece seçilmiş olanlarda değil, tüm imam hatip liselerinde eğitimin kalitesi ve niteliği yükseltilmelidir.

12. Meslek liseleri, ilgili sektörlerin ihtiyaçları dikkate alınarak planlanmalı ve meslek liselerindeki eğitimin niteliği hem mesleki hem de akademik anlamda artırılmalıdır.

13. Pandemi ve benzer acil durumlara karşı eğitim sisteminin alt yapısı güçlendirilerek, uzaktan eğitim ve diğer eğitim modelleri üzerinde etkili, verimli ve güven veren planlamalar acilen yapılmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

14. Eğitim sistemine veliler, öğrenciler ve öğretmenler tarafından duyulan güven çok alt seviyelerdedir. Güven vermeyen bir sistemin ayakta kalması da faydalı olması da mümkün değildir; bu yüzden eğitim sistemine güven tesis edecek adımlar süratle atılmalıdır.

15. Eğitim sisteminin tüm yapı taşlarının, siyasi popülizmden uzak, gerçekçi ve uygulanabilir bir sistemin inşası önem arz etmektedir.

16. Öğretmenler arasında ücretli, kadrolu ve sözleşmeli gibi tüm ayrımlar ortadan kaldırılmalı. Tüm öğretmenler kadrolu olarak istihdam edilmelidir.

17. Öğretmen performansı objektif kriterlerle, sürekli ölçülmelidir.

18. Eğitim sistemi sınav stresinin cenderesinden kurtarılmalıdır.

19. Öğrencilerin, test sorularının değil bilgi ve hakikatin peşinden koşmasını sağlayacak bir sınav sistemi getirilmelidir.

20. Eğitimdeki amaç; öğrencilerimizi uluslararası alanda akranlarıyla rekabet edebilecek birikim ve donanıma ulaştırmak. Mesleki ve akademik olarak hayata hazır hale getirmek, ahlaki ve insani değerlerle donanmış bir birey olarak yetiştirebilmek olmalıdır.

21. Eğitim sistemimizin sorunları yüzeysel değil; köklü ve kroniktir. Dolayısıyla alınacak tedbirler de günü kurtarmaya yönelik pansuman tedbirler değil tüm paydaşların katılımıyla köklü, kalıcı ve cesur reformlar olmalıdır.

 

         Siyasi iktidarı, eğitim-öğretimin ıslah edilmesi, gelecek nesillerin heba edilmemesi, Türkiye’nin yaşanabilir bir ülke olması, lider Türkiye’nin inşaasını sağlayacak nesillerin yetiştirilmesi ve adil bir dünyanın kurulmasına öncülük edecek Türkiye’yi inşaa edecek neslin yetiştirilmesi için bu uyarılarımızı ve çözüm tekliflerimizi dikkate alamaya ve uygulamaya davet ediyoruz.”

 

Anahtar Kelimeler : SP’DEN, EĞİTİM, MANİFESTOSU

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız