“BU BADİREYİ ATLATACAĞIZ”

 

Vali umutlu konuştu.

 

“Devlet-Millet el ele vererek, Covid-19 illetini yeneceğiz”

 

56 saatlik sokağa çıkma yasağının ardından yine sokaklardaydık.

Sağlık Bakanı ısrarla söyledi. Ordu’nun rengi kırmızı. Ancak önlem almak yerine yine Sırrıpaşa caddesinde boy gösterdik.

Birçoğumuz bana bir şey olmaz modunda.

 

Ordu Valisi Tuncay Sonel, işi sıkı tutuyor. Vali inat ve sabırla Koronavirüs (Covid-19) denetimlerine devam ediyor.

 

“Hepimize büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Devlet-Millet el ele vererek, bu illeti yeneceğiz. Bu badireyi atlatacağız”

 

Vali Sonel, bu kapsamda Altınordu ilçesi kapsamında gerçekleştirilen denetime katılarak, esnafları ve vatandaşları tedbirlere uymaları konusunda bıkmadan usanmadan uyarıyor.

 

Maske,

Mesafe,

Hijyen diyor ama kime diyor.

 

Covid-19 ile mücadelede herkese büyük görevler düştüğünü ifade eden Sonel, Ordu’daki vaka artışlarına dikkat çekiyor.

 

Türkiye’de olduğu gibi Ordu’da da son bir haftada vakalarda artış yaşandığını hatırlatıyor.

 

Ve vatandaşların özellikle ev ziyaretlerinden uzak durmalarını istiyor ki; bu beladan bir an evvel kurtulalım.

Virüs hızla yayılıyor.

Rakamlar artıyor.

Vali Sonel Cadde ve sokaklarda.

Her şeye,

Kimilerinin vurdumduymaz umursamaz tavrına rağmen…

Unutmayın; Koronavirüsü (Covid-19) birlikte yeneceğiz.

 

 

 

DAĞ FARE DOĞURMASIN

Asgari ücret maratonu başladı.

Yaklaşık 8 milyon kişiyi ilgilendiriyor.

Milyonlarca işçinin bir aylık geçim ücreti olan yeni asgari ücreti belirlemek üzere toplantılar başladı.

2020 yılında Türkiye asgari ücrette Avrupa’da sondan 2. sırada yerini aldı.

Bugüne kadar durumu özetlemek gerekirse; kaşık kepçe meselesi.

Kaşıkla veriliyor,

Kepçeyle geri alınıyor…

 

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işçi, işveren ve kamu temsilcilerinden oluşan 15 kişilik komisyonun yeni ücrete karar verecek.

 

 Asgari ücretin, işçilere yönelik en alt sınırı ortaya koyduğunu belirten Bakan Selçuk, “Asgari ücretin işçi ve işverenlerin beklentilerine uygun, çalışma hayatına olumlu katkı sağlayacak seviyede belirleneceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

 

Çalışanların yüzde 43’ü asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Ve bugünkü ücret açlık sınırının altında görünüyor.

 

Ve en önemli talep, asgari ücretten alınan vergi muaf tutulsun.

 

Öte yandan bıçak kemiğe dayandı. İşçinin daha fazla fedakârlık yapacak takati kalmadı.

 

Umut fakirin ekmeği.

 

3 bin TL’nin üzerinde olacağını söyleyen, dahası arzu eden, umut edenler var.

 

Ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 55. maddesinde; “Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” deniyor.

 

Görüşmeler sonucunu merakla bekleniyor.

Asgari değil insan onuruna yakışır bir ücret.

Bu defa işçi sevinir mi?

Yoksa dağ fare doğurur mu bilemem.

 

AŞI BAHANE, DOLANDIRMAK ŞAHANE

Fırsatı hiç kaçırmıyoruz…

Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı uyardı.

"Sağlık Bakanlığı'ndan arıyoruz, aşıda önceliklisiniz, kayıt oluşturalım" diyerek kimlik bilgilerini ele geçiren dolandırıcılara karşı dikkatli olun.

Dolandırıcılar aşı gelmeden harekete geçti.

 

Cep telefonu mesajı ya da arama yoluyla vatandaşlara ulaşan dolandırıcılar bu kez aşı randevusu bahanesiyle kimlik bilgilerini ele geçirdikleri kişileri dolandırıyor. 

 

Emniyet Genel Müdürlüğü vatandaşları uyardı.

 

Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Telefonunuza gelebilecek 'Aşı Randevu Oluşturma' mesajlarına veya sizi arayıp 'Sağlık Bakanlığı'ndan arıyoruz, aşıda önceliklisiniz, size kayıt oluşturalım' diyerek kişisel bilgilerinizi isteyenlere itibar etmeyiniz.

 

Bu kişilerin amacı oltalama yoluyla dolandırıcılıktır" ifadelerine yer verildi.

 

 

 

F I K R A

Köyün birine, camiye bir hırsız dadanmış.

Cemaat her namaza durup imam “Allahu ekber.” dediğinde hırsız hemen hem caminin içinde hem köyde operasyon yapıyor, eline ne geçirirse çalıp çırpıyormuş.

Bir gün, iki gün derken köylüler bir gün hırsızı yakalar. “Ne yapalım, nasıl bir ceza verelim?” derler ve ihtiyar heyeti bir karar verir uzun tartışmadan sonra. “Bu hırsızı camiye imam yapalım.” derler.

Böylece önümüzde olur, namaz kıldırır, hırsızlık yapamaz.” derler.

Hırsızı imam yaparlar.

Köyden ayrılan bir vatandaş da uzun süre sonra köye geri döner ve merakla ilk karşılaştığı köylüye “Ya şu bizim hırsız ne yapıyor?” der ve bunun üzerine “İmam olunca uslandı mı, hırsızlıkları bitti mi? diye de sorar.

“Ne gezer!” demiş arkadaşı. “İmamlığa devam ediyor ama hırsızlığı da sürdürüyor.”

“Nasıl oluyor o?”

“Allah’ı var, artık çalmıyor.” der. Allah’ı var, artık çalmıyor. “Hatta günde beş vakit ‘hırsızlık günahtır ey cemaat, aman ha!’ diye vaaz veriyor.”

Köylü merakla sorar: “Ee?”

“İki tane adam tuttu, onlara çaldırıyor, malı götürüyor.” der.