HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
3 Şubat 2021 Çarşamba Saat: 10:02

UFUKTAKİLER

Yağmur çok yağmıyor, o Arap kızı camdan bakmıyor eskisi gibi.
UFUKTAKİLER

YAĞDIR MEVLAM SU

Yağmur çok yağmıyor, o Arap kızı camdan bakmıyor eskisi gibi.

Yağışlar mevsim normalinin altında maalesef.

Ve bir anda kuraklığı konuşmaya başladık.

Kuraklık toplumun çok büyük bir kısmını etkileyen bir doğal afet.

Kimi barajların suları ciddi azaldı, susuz kalacağız korkusuyla elimiz yüreğimizde.   

Bir gerçek var ki, su zengini olduğumuz kadar, su fakiriyiz aynı zamanda.

Her sene ‘bu sene suyumuz yetecek mi, yetmeyecek mi?' telaşına kapılıyoruz.

Yarı kurak bir ülkeyiz.

Mevsim itibariyle, bundan sonra yağış olasılığını ummakla beraber, durumumuz inşallah ve maşallahlara kaldı gibi.

 

***

Suyu yönetme konusunda eksiğimiz var derken Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler kuraklık tehlikesine karşı hazırlamış olduğu “Yağmur Suyu Hasat Projesi”ni hayata geçiriyor.

Proje gayet açık. Memleketimiz genelinde hayata geçirilecek olan “yağmur suyu hasat sistemi” ile çatılarda toplanan yağmur suyu basit filtreleme ile yer altı ve bodrum katlarında yapılacak depolarda toplanıp ihtiyaç doğrultusunda kullanılacak. Eski sarnıç sisteminin modern uygulamasını hayata geçirilmesine hazırlanılıyor.

 

Su ihtiyacının karşılanması için 19 içme suyu göleti inşa edilerek, doğal su rezerv alanları oluşturulup yağmur sularının alıkonulma süreleri artırılması sağlanacak.

 

Böylelikle yeraltı sularının beslenmesine de imkân verilecek.

 

Ki; burası çok önemli.  Hayata geçirilecek olan bu proje meclis kararıyla yeni yapılacak olan yapıların imar planına ekletilerek Ordu genelinde zorunlu hale getirildi.

 

Umutla yaşayan, müzik olmadan da dans eder.

Yağmur yağacak yine.

Su akacak eskisi gibi,

Depolayacak.

İhtiyaç için kullanacak.

 

“Yağmur Suyu Hasat Projesi” bugüne kadar duyduğum en akılcı proje.

 

 

NE OLDUM DEĞİL, NE OLACAĞIM DEMELİ…

 

“Ne işin var bu halinle sokaklarda otursana evinde…”

 

Avukat Mustafa Serhat Tuna (Amatör Mozaik Sanatçısı, Şiir Kitabı Sahibi.)

İlbey Tuna (Ordu Büyükşehir Belediyespor Tekerlekli Sandalye Basketbol oyuncusu/ Diş teknisyeni)

 

Baba ve oğul.

Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Kanalordu Televizyonunda “UFUKTAKİLER” program konuklarımdı.

 

İlbey engelli bir kardeşimiz. Lakin doğduğu andan itibaren ailesi kale gibi arkasında olmuş ve evde oturmayıp, hayata karışmış inatla.

 

O mücadeleyi, savaşı kazanan ve halen savaşmaya devam eden yürekli bir asker.

 

Programda konuştuklarımız önemli konulardı. Genel olarak anlaşılan, engelli sorunları dağ gibi yığılmış durumda. Alın size önemli birkaç örnek.

Türkiye’de yüzde 12,5 oranında yani 8,5 milyon engelli olduğu kabul ediliyor.

8.5 milyon aileleri ile birlikte en az 25 milyon demektir.

Siyasal partilerin ve belediyelerin bu konuya, engellilerin sorunlarına ve ihtiyaçlarına duyarsız kalmaları beklenemez.

Engellilerin şehir içi ulaşımlarında eğitim ve iş istihdam olanaklarında ciddi yetersizlikler var.

Tekerlekli sandalyelerin araçlara ulaşması hiç kolay değil.

Kamu binalarının yüzde 51’rinde rampa yok, yüzde 75’inde tuvaletler onlar için uygun değil.

Engellilerin ve onlara bakan ailelerinin asgari düzeyde maddi ihtiyaçları yetersiz.

Çalışma imkânı olup iş bulamayan engelliler kaderleriyle baş başa.

Çoğunluğu ekonomik sorunlarıyla boğuşuyor.

Birçok engellinin eve ve yatağa bağımlılığını önlemek ve erişimini kolaylaştırmak üzere ihtiyacı olan engellilere tekerlekli ve akülü araç temin edilmesi gerekiyor.

Engellilerin sosyal hayatta yer edinmesi için daha fazla çaba gösterilesi önemli.

Ne oldum değil, ne olacağım demeli. Evde kal demek kolay çözüm…

Engelli olmak suç değildir. Engelli olmak, hayatı yaşamak için engel değildir. İyi yaşamı herkes hak ediyor.

Engelliler gerektiği kadar fark edilmeyi bekliyor…

 

 

FINDIK YEME "İSYANI"  YAYGINLAŞIYOR! (Erol Karaer haberi)

Döviz fiyatlarının yükselmesine karşılık en önemli ihraç malı olan fındığın fiyatının düşmesi üzerine Ordulu Ziraat mühendisi Haluk Şensoy'un başlattığı "Ucuza  satacağımıza kırar, kavurur yeriz" tepkisel protestosu her geçen gün Türkiye geneline yayılıyor.

Bu bir kampanya değil başkaldırıdır. Üreticinin fındığının, emeğinin ucuza satılmasına göz yumanlara ve bedava almak isteyenlere isyandır diyen Haluk Şensoy " Bedava fiyata elin oğluna satacağımıza oturur kırar, kavurur yeriz. Döviz artarken Türkiye'nin en önemli ihraç malının fiyatı nasıl düşürülür. Yıllardır buna seyirci kalan yetkililere isyandır bu" diyerek "Bedava satmaktansa kırıp eşimizle dostumuzla yeriz" diyerek görüşlerini dile getirdi.

Kampanyaya destek veren isimlerden biri olan Avukat Erkan Temiz ise şunları belirtti:

"Birileri zannediyor ki Haluk Şensoy ve onun teşviki ile bu fotoğrafları paylaşanlar, fındık yiyip keyif yapıyorlar... Elbette Hayır... Her şeyin fiyatı artarken,  döviz değer kazanırken, ihraç ürünü olan fındığın değer kaybetmesi karşısında bir direniş hareketi başlatmak,  bir farkındalık oluşturmak, emeği ve alın teri sömürülen üreticinin sesi olmak... Bu sese ses verin, kulak verin, destek verin...

 

E K M E K

Gelince üst üste geliyor.

Pandemi,

Ekonomik sıkıntı,

Meyve sebzeye gelen zamların ardından,

İşsizlik,

Parasızlık derken, ekmekte zamlandı.

Ordu’da 200 gram ekmek bu günden itibaren 25 kuruş zamlanarak 1,50 TL’den 1,75’TL’ye çıktı.  

Günde 120 milyon adet ekmek üretiliyor.

Yüzde 10'u yani 12 milyonu israf ediliyor.

Yenilmeyen ekmekleri de ne acıdır ki çöp kutularında görüyoruz. Aslında ülke ekonomisini çöpe atıyoruz. Her yıl bu israftan dolayı 1,5 milyar dolar çöpe gidiyor.

Bu parayla 250 tane devlet hastanesi, 500 tane orta ve ilköğretim okulu, 500 kilometre 5 şeritli otoyol yapılabilir.

Türkiye’de çöpe atılan ekmek, yaklaşık 2 milyon insanın 1 yıllık gıda ihtiyacını karşılamaya yetecek bedele ulaşıyor.

Ekmek zamlandı.

İhtiyacınız kadar alın ekmeğinizi.

Çöpe atarken bir kez daha düşünün.

Paranızın düşmanı olmayın…

 

OY SİZİN HES’İNİZE…

Bu defa Korgan ilçesi Çamlı köyünde köylü ayaktaydı.

Köylüler oldubittiye izin vermeyerek şirkete ait iş makinelerinin dere yatağına çalışmasına izin vermedi.

Dereye HES yapmak isteyen şirket görevlileriyle bölge halkı arasında gergin anlar yaşandı.

Yine güvenlik görevlisi devreye girdi. Köylüler ile jandarma arasında zaman zaman gergin tartışmalar yaşandı.

CHP Milletvekili Mustafa Adıgüzel’de bölgeye giderek köylülere destek verdi. Adıgüzel, vatandaşlardan güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelmemeleri isteyerek yetkililerden bilgi aldı.

Köylüler ise soğuk hava ve zorlu kış şartlarına rağmen çadır kurup “doğa nöbeti” başlattı.

Daha önce 3 kez aynı dereye HES yapmak isteyen ve köylülerin direnişiyle karşılaşan şirkete bölge halkı bir kez daha engel oldu.

 

(FIKRA) Yönetici ve Mühendis

Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır:

"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
"Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin" der adam.
Yönetici sinirlenir: "Sen mühendissin değil mi?" diye sorar.
"Evet." der adam. "Nereden bildin?"
"Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir isime yaramıyor."
"Sen de yöneticisin değil mi?"
"Evet sen nereden bildin?"

"Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun, pusulan yok, berbat durumdasın. Bunlara rağmen suçlu ben oldum."

 

 

Anahtar Kelimeler : UFUKTAKİLER

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız