DİREKSİYONDA BAŞKAN VAR

 

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler,

Lüksemburg,

İzlanda,

Monako örneklerini verdi.

Ve dedi ki; “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.”

“Klasik belediyeciliğin ötesindeyiz”

“Biz Ordu’yu bir devlet gibi yönetmeye çalışıyoruz.”

“Lüksemburg gibi, İzlanda gibi, Monako gibi.”

“Bizim zenginliğimiz bize yeter.” Dedi.

 

Güler, göreve geldiğinden beri, klasik belediyeciliğin dışında farklı projeleri gündeme getirerek ilgi çekiyor.  

Güler, farklı alanlarda Ordu’yu kalkındırmak istediklerini söyledi.

 

Hedefin Ordu’yu çevre illerin çekim merkezi haline getirmek olduğunu ifade eden Başkan Güler, “Bir buçuk yılda 860 kilometre yol yaptık. Ekonomik anlamda zenginliğine ve genel anlamda da Ordu’nun zenginliğine katkı sunmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Direksiyonda başkan var.

Lüksemburg,

İzlanda,

Monako.

Bundan sonrasını tüm Ordu merak ediyor. 

Mevla görelim neyler.

Neylerse güzel eyler.

 

 

 

 “AYIPTIR, GÜNAHTIR.”

Tarım kredi üreticiden aldığı fındığın 250 gramını 19,90 TL den Yani 1 KG FINDIĞI 79,60 TL DEN satıyor.

Üstelik kavrulmamış işlenmemiş beyazlatılmamış çiğ fındık.  Eziyetini çeken çiftçi maliyeti çıktıktan sonra kiloda 8-10 TL kazanamazken sırtımızdan marketçi fabrika tüccar kat be kat fazla para kazanıyor.

Bu tezgâh Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinden.

Üreticiden 24 TL’ye aldığınız kabuklu fındığı sadece naylon poşete koyarak iç fındık olarak kilosunu 79,90 TL’ye satıyorsunuz.

El insaf !!!

Birde devlet kuruluşu olarak halka hizmet ettiğinizi iddia ediyorsunuz, bu fındığın kilosunu iç olarak 55-60 TL aralığında satsanız da her vatandaşımız alabilse bu sayede de fındığın iç tüketimine faydanız olsa Allah günah mı yazar.

Ayrıca Tarım Kredi Kooperatiflerinin esas görevi çiftçiden, üreticiden değerinde aldığınız mahsulü aracısız nihai tüketiciye ucuza sunmak olmalıyken siz maalesef diğer global marka marketlerle yarışırcasına ürünleri yüksek ücretlerle tüketici ile buluşturuyorsunuz, ayıptır, günahtır.

Atakan Akça Altınordu Ziraat Odası Başkanı

 

HESAP KİTAP MESELESİ

1-7 Mart, Muhasebe Haftası olarak kutlanıyor.

13 Haziran 1989'da yürürlüğe giren 3568 sayılı meslek yasası kapsamında, 114 bin serbest muhasebeci mali müşavir ve 4 bin 800 yeminli mali müşavir ile 18 bin stajyer, ülke genelinde faaliyet gösteriyor. 77 serbest muhasebeci mali müşavir ve 8 yeminli mali müşavir odası da TÜRMOB çatısı altında hizmet veriyor.

Mali müşavirler pandeminin zor şartlarında, görevi başında işletmelerimize ve ülkemize hizmet vermeye devam etti.

Sistemin başarılı çalışmasında önemli katkıları var.

Kamu ile işletmeler arasında köprü görevi gören mali müşavirlerin sorunları dağ gibi.

Ve Bahadır Baş Ordu Mali Müşavirler Odası Başkanı. Kutlama yazısı şöyle.

Biz Mali Müşavirler Bu Ülkeyi Sevdik.

Biz Mali Müşavirler Bu Ülkenin Havasını, Suyunu Sevdik.

Biz Mali Müşavirler Bu Ülkenin Dört İklimini Sevdik.

Biz Mali Müşavirler Bu Ülkenin Yedi Bölgesini Sevdik.

Biz Mali Müşavirler Bu Ülkenin Cumhuriyet Rejimini Sevdik.

Biz Mali Müşavirler Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarının Emanetini Sevdik.

Biz Mali Müşavirler TOPLUMSAL SORUMLULUKLA Muhasebe Yapıyoruz.

Ülke Ekonomisinin Çarklarının Dönmesi, Ayşe Ablanın Emekli Olabilmesi, Genç Kardeşim Mehmet’in Kısa Çalışmadan Yararlanabilmesi İçin ÜRETİM Yapıyoruz.

1-7 Mart Muhasebe Haftamız Kutlu Olsun...

 

KARADENİZ ESNAFINI YAKTINIZ

Restoran lokanta kafeterya tatlıcı pastane kıraathane çay bahçesi gibi yerler çok yüksek riskli iller de, yani Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize'de yasak olmaya devam ediyor.

 

Ak Parti kongrelerini, LEBALEP doldurdunuz, Esnafın umudunu soldurdunuz.

Karadeniz'in suçu, günahı nedir?

Bölgenin ESNAFI ne yiyecek, ne içecek, nasıl geçinecek?

YAZIK YAZIK..

Cemal Enginyurt DP Ordu Milletvekili

 

 ÜRETİYORUZ AMA…

 

Türkiye Ekonomiyi  Konuşuyor’un bu haftaki konuğu Ordu Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin oldu.

Nelere dikkat çekti.

 

-         Fındık, bal, kivi üçlüsüyle ihracatta hak ettiğimiz seviyeye yükseleceğiz.

-         Fındığın durumu malum. Üretiyoruz. Ancak tarih tekerrür ediyor.

-         Türkiye bal üretiminin yüzde 16’sı Ordu’dan sağlanıyor.

-         Bu alanın birincisiyiz.

-         Bu alanda da marka çıkaramıyor olmaktan ve denetimsizlikten dolayı arzu ettiğimiz gelir sağlanamıyor.

-         Türkiye kivi üretiminin yüzde 12’sini üretiyoruz.

-         Ürünü de işleyecek tesislerimiz yok.

 

Sahaya çıkıyor, oynuyoruz. Harika top çeviriyoruz. Hatta ceza sahasına kadar giriyoruz ama bir türlü gol atmayı beceremiyoruz…

 

 

HOCALI KATLİAMI NEDİR?

Hocalı Katliamı (Azerice: Xocalı soyqırımı), Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır.

Azerbaycan'ın resmî açıklamasına göre saldırıda 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetmiştir.

Karabağ'ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini Aralık 1991'de işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmekti.

Ermeni güçlerinin ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, toplam 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı.

Hocalı'nın etrafındaki bütün köy ve yolları tek tek ele geçiren Ermeni güçleri, kasabanın diğer illerle kara yolu bağlantısını kesti. Hocalı'nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan helikopter ulaşımı, 28 Ocak 1992'de Şuşa Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler tarafından vurulmasıyla ortadan kalktı. Olayda, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti.

Ocak ayının başlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı'nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti.

25 Şubat 1992'den itibaren Hocalı'ya saldırıya başlayan Ermeniler, bölgedeki Sovyet ordusuna bağlı 366. Zırhlı Alayı'nın bütün araçlarını kullanarak, şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek "Hocalı Katliamı" yapıldı.