HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
21 Nisan 2021 Çarşamba Saat: 09:38

UFUKTAKİLER

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.
UFUKTAKİLER

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.

”Ulusal egemenlik, ulusun namusu, onuru ve şerefidir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.”

23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.

Atatürk, 23 Nisan 1924'te '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir.

Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929'da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır.

1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya'da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye'dir...

Büyük önder Atatürk'ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanları çocuklara armağan etmiştir.

Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti'nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.

Milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun.

 

HAYVAN HASTANESİ

Sokakta can dostlarımız var.

Ekmeğe suya yaşamaya muhtaç.

Kimi zaman tüylerimizi diken diken eden türlü işkencelere, eziyetlere maruz kalıyorlar.

Kimi zaman umursanmadıkları için ölüme terk edilenler yok değil.

Perme perişanlar. Kir pas içerisinde, bakımsızlıktan gözlerinin içi kan çanağı.

Bedenlerinde çoğunlukla biz insanoğlundan da kaynaklanan ağır izler.

Zavallı, bir o kadar vicdanlarımız yaralayan görüntüler içimizi acıtıyor.

Sokak hayvanı olmak, sokaklarda yaşamak zor onlar için.

***

Haber içimizi ısıttı. Ordu Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi Hayvan Hastanesi çalışmalarında sona gelindi vurgulandı.

Büyükşehir Belediyesi, hayvan hastanesi, donanımıyla bakıma muhtaç sokak hayvanlarının tedavisi ve rehabilitasyonu için açılmaya gün sayıyor.

Aynı zamanda hayvan hastanesinin içerisinde bulunduğu kampüs alanında inşaat çalışmaları devam ediyor.

Ekipler, kampüs alanındaki çalışmaları ise %60 oranında tamamlandığı ifade etti.

Çok mutlu olduğumuz bir haberdi bu. Öyle ki; 800 sokak hayvanına da aynı anda hizmet verebilecek bir yerleşke oluşturuluyor.

Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi Hayvan Hastanesi ameliyathanelerden yoğun bakım ünitelerine, engelli rehabilitasyon ünitelerinden muayene odasına, röntgen ve laboratuar bölümlerinden pati park oyun alanına kadar pek çok bölümle Karadeniz Bölgesi’nin en büyük ve en kapsamlı hayvan hastanesi oluyor.

***

"Bu ülkede dört şey olmayacaksın: kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı," demişti Yaşar Kemal.

Galiba sokak hayvanlarını koruyup, sahip çıkabileceğiz bundan sonra.

Can dostlar adına teşekkürler Büyükşehir.

 

“HALKINI YAŞAT Kİ, DEVLET YAŞASIN.”

Vali koltuğuna oturmuyor, sürekli ayakta ve ilçe ilçe, mahalle mahalle, kapı kapı dolaşıp, vatandaşın kalbini çalıyor.

Vali Tuncay Sonel, geldiği ilk günden itibaren engeli olan vatandaşlarımızı ve ailelerini evlerinde ziyaret etmeye devam ediyor.

Vali Tuncay Sonel, yetim ve öksüz çocuklarımızda olduğu gibi, engeli olan vatandaşlarımız için de daha önceki görev yerlerinde uyguladığı ve “Hatırlanmak Birgün Değil, Her Gün” adını verdiği sosyal sorumluluk projesini Ordu'da da başlattı.

Vali Sonel, bu ziyaretlerle insanların gönlünü alıyor. Aynı zamanda ziyarette bulunduğu evlerde ihtiyaç ve sorunları da yerinde görüp anında çözüm üretmeye gayret gösteriyor.

Bu vali başka vali.

“Halkını Yaşat Ki, Devlet Yaşasın” anlayışını yüreğinde.

Bu vali halkın arasında. "Mülki idare amirleri olarak vatandaşlarımızın her zaman yanındayız" diyor.

Bu vali koltuğunda oturmuyor.

Vali vatandaşın kalbini çalıyor.

 

ESKİ OYNAŞ

“Gülüyorum oynuyorum eski oynaşım aklımdan çıkmıyor.”

Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir. Her ne kadar gündemde pandemi, ekonomi, siyaset gibi konular meşgul etse de, zaman hızla daralıyor.

Şurada birkaç ay sonra bahçedeyiz. Fındık dallarına asılacağız.

Çok değil mayıs ayından itibaren her kafadan bir ses çıkar. Bilen bilmeyen, anlayan, anlamayanlar fındık üzerine ahkâm kesmeye, konuşmaya başlar.

Lakin bu konuda yetkin bir ağız bakın neler diyor.

***

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyesi Arslan Soydan;

-         Türkiye’nin dünyada üretiminde lider olduğu fındık, aralık ve ocak ayında mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcaklıklarının ardından, soğuk hava dalgasının etkisinde kaldı.

-         Şubat ve mart ayında Ordu’da etkili olan kar yağışıyla birlikte bölgede zirai don afeti yaşandı. 

-         Üretici birlikleri tarafından yapılan incelemelerde 200 ile 600 rakım arasındaki fındık bahçelerinde yüzde 30’dan başlayarak yüzde 90’a ulaşan zararın oluştuğu tespit edildi.

 

***

“Gülüyorum oynuyorum eski oynaşım aklımdan çıkmıyor.”

Haydi, bakalım, asıl konumuza dönelim.

Bundan sonraki gündem belli…

Tabi ki; fındık…

HERKES KENDİ ATEŞİNİ GETİRİR. (Kıssadan Hisse)

Abbasi’lerin ünlü halifesi Harun Reşid zamanında yaşamış olan Behlül Dana (VIII. yüzyıl) dönemin evliyasındandı. Zaman zaman aklından zoru olan kimselere has tavırlar takınır, herkes de bundan dolayı kendisini deli sanırdı. Ama bunu maksatlı yapardı.

Behlül Dana hazretleri daima Harun Rediş’in yakınında bulunur, çeşitli sebepler hasıl ederek onu uyarırdı. Bir gün Behlül Dana hazretleri, üstü başı toz toprak içinde uzun bir yolculuktan gelmiş olmanın belirtileri ile Harun Reşid’in huzuruna çıktı. 

Harun Reşid sordu:

- Bu ne hal Behlül, nereden geliyorsun?

- Cehennemden geliyorum ey hükümdar.

- Ne işin vardı cehennemde?

- Ateş lazım oldu da ateş almaya gittim.

- Peki, getirdin mi bari?

- Hayır efendim getiremedim. Cehennemin bekçileriyle görüştüm, onlar “Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi herkes dünyadan kendisi getirir” dediler.

Anahtar Kelimeler : UFUKTAKİLER

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız