Ordu Ziraat Odası Eski Başkanı ve UFK Eski Başkan Vekili Onur Şahin, Hükümetin Ramazan Bayramından sonra 2021 yılı yaş çay alım fiyatı ve hububat alım fiyatları açıklamalarının ardından sıra 2021 yılı fındık alım fiyatının açıklanmasına geldiğini söyledi.

Şahin, yaptığı açıklamada; “Cumhurbaşkanı Ramazan Bayramı sonrası üreticilere müjde vereceğini açıklamış ve Ramazan Bayramı sonrasında 17 Mayıs 2021 tarihinde yaş çay alım fiyatlarını ve TMO hububat müdahale alım fiyatlarını açıklamıştır.

2020 yılında 3,27.TL/kg olan yaş çay alım fiyatını, 3,87.TL/kg olarak açıklamak suretiyle yaş çay alım fiyatında bir önceki yıla göre % 18,3 artış sağlanmıştır.

Hububat alımında ise artış oranları ürün bazında ortalama % 36 artış yapılmıştır. TMO alım fiyatları tablosu incelendiğinde en düşük artışın % 21 ile 1. Sınıf nohutta olurken, en yüksek artış ise %52 artış oranıyla yulafta yaşanmış olduğu, ekmeklik ve makarnalık buğday fiyatlarının artış oranının % 36 bandında gerçekleştiği görülmektedir.

SIRA KURBAN BAYRAMINDA 2021 YILI TMO ALIM FİYATININ AÇIKLANMASINDA

Ramazan Bayramı sonrası yaş çay ve hububat alım fiyatlarının Cumhurbaşkanı tarafından açıklanması sonrası fındık üreticileri Kurban Bayramı öncesi yada en geç sonrası açıklanması beklenen TMO 2021 yılı fındık alım fiyatını beklemektedir” dedi.

Kurban Bayramının bitimi olan 25 Temmuz,  aynı zamanda fındık üreticilerinin hasat için fındık bahçelerine girmeye başladığı tarihlerinin de başlangıcını oluşturmaktadır diyen Şahin, şöyle devam etti; “Sayın Cumhurbaşkanının Kurban Bayramı öncesi olan 9 Temmuz tarihinde ağız tadıyla bir bayram geçirmelerini sağlayacak 2021 yılı TMO fındık alım fiyatlarının açıklanması tüm fındık üreticilerinin en büyük beklentisidir.

2021 yılı yaş çay ve hububat alım fiyatlarındaki artış oranları açıklanması beklenen fındık fiyatları açısından da üreticilerde bir beklenti oluşmasına neden olmuştur.

2021 yılı TMO fındık alım fiyatı   yaş çay alım fiyatlarındaki artış dikkate alındığında 27 TL/ kg, hububat alım fiyatlarındaki artış dikkate alındığında 30 TL/kg’ a denk gelmektedir.Bu karşılaştırma haklı olarak fındık üreticilerinde 2021 yılı TMO fındık alım fiyatının   27 -30 TL/KG aralığında bir fiyat açıklayacağına dair beklentileri güçlendirmiştir.

PANDEMİ KISITLAMALARININ AZALTILMASI FINDIĞA OLAN TALEBİ ARTIRMAKTADIR.

Türkiye fındık üretimini %80 lik bölümünü ağırlıklı olarak Avrupa piyasalarına ihraç etmekte, % 20 lik kısmını da iç piyasada tüketmektedir.Avrupa ve ülkemizde yeme, içme, pastane vb. işyerlerine uygulanan  pandemi kısıtlamalarının fındık talebinde yarattığı talep daralması, son aylarda gerek Avrupa da, gerekse 1 haziran sonrası ülkemizde kademeli olarak kaldırılması ve normalleşmeye dönülmesiyle azalacak ve fındığa olan talep kademeli olarak artacaktır.

2021 ürününün en erken ağustos sonu piyasalara arz edilebildiği dikkate alındığında , pandemi kısıtlamalarının kademeli kaldırıldığı ve normalleşmeye hızla dönüldüğü 2021 ürünü öncesi 3 aylık gibi önemli bir zaman dilimi önümüzde durmaktadır.Bu zaman diliminde piyasada işlem gören fındık fiyatlarınında taleple doğrudan orantılı olarak artması da kaçınılmaz iktisadi bir gerçektir” diye konuştu.

Yabancı firmaların tekelleşmeye doğru ilerlediğine de dikkat çeken Şahin; “Fındık sektöründe yabancı firmaların tekelleşmeye doğru giden piyasa hakimiyeti dikkatlice izlenmelidir.

Her sektörde olduğu gibi fındık sanayinde de yabancı sermeye yatırımı ve faaliyet gösteren yabancı firmaların ağırlığının artmasında günümüz ekonomi şartları ve mevzuatında bir engelleme mümkün değildir.

Dünya üretiminin ve ihracatının lideri olduğumuz bir tarım ürününde, ürünün en büyük ithalatçıların ülkemizde üreticiden doğrudan ürün almak üzere konumlanmaları ve konumlarını piyasa fiyatlarını doğrudan baskı altına alacak seviyede artırmaları durumunda ülke olarak bu yapılanmaya müdahale etmek zorunluluğu doğmaktadır.

İthalatçı pozisyonundan doğrudan ülkemizde alıcı pozisyonuna giren yabancı firmalar, yerli fındık sanayicileimizin de faaliyet alanlarını daraltarak kendi alanlarına katmak suretiyle de yerli fındık sanayinin gelişimini engellemektedir. Yabancı firmaların sermaye yapılarının güçlü olası ise yerli fındık sanayimizin bu firmalarla rekabet etmesi ve kendi faaliyet alanlarını koruma ve geliştirmesini imkansız hale getirmektedir.

Unutulmamalıdır ki, yabancı sermayeli firmaların önceliği, kendileridir, ticari karlarıdır.Bölge insanı ya da faaliyet gösterdiği ülkenin menfaatleri değil.Bu nedenledir ki, ülkemizde fındık sektöründe faaliyet gösteren en büyük yabancı sermayeli firma Avrupanın en büyük fındıklı çikolata fabrikasını Karadeniz Bölgesine değil, Ege bölgesine kurmuştur.

Bu durum bile tüm birikimlerini sadece kendi yasadıkları ve fındığın anavatanı olan Karadeniz Bölgesine yatırım yapan yerli fındık sanayicilerimiz değerini ifade etmek için yeterlidir.Devlet olarak yerli fındık sanayicilerimizin korunması ve yabancı firmaların yerli sanayicilerimizin faaliyet alanını daraltmak suretiyle kendi alanlarını geliştirmelerini dikkatle izlemeli ve yerli sanayicilerimizin lehine önlemler almalıdır.Devlet bu değerlendirmeyi yaparken, yabancı firmaların faaliyet alanlarını yerli sanayicilerimizin aleyhine daraltırken ülke ihracat gelirlerinde bir artışın sağlanmamış olması da dikkate alınmalıdır” şeklinde konuştu.