Ordu Kadın Platformu Adına Erengül Erkan Dalgıç, Ordu da kamu kurumlarında kadınlara yönelik mobbing (baskı-yıldırma) iddiaları üzerine basın açıklamasında bulundu. Eğitim Sen Ordu Şubesinde açıklamada bulunan Dalgıç; “Platformumuz bileşenlerine ve platformumuza direk yansıyan, yerel basın vasıtasıyla da ulaştığımız Ordu da kamu kurumlarında kadınlara yönelik mobbing (baskı-yıldırma) haberlerini kaygı ile takip ediyoruz ve muhatabıyız.

Kamuda ve özel sektörde yaygınlaşan güvencesizleştirme ve toplumun geneline yayılmaya çalışılan toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın düşmanı politikaların sonucunu biz kadınlar mobbingle yüzleşerek bir kere daha görüyoruz. Daha ucuz iş gücü ve kölece çalışmaya rıza üretmenin yolunu kadına yönelik her türlü baskı ve şiddette gören zihniyet bilmelidir ki biz kadınlar tüm bu baskı ve şiddete karşı bir aradayız ve güçlüyüz” dedi.

Dalgıç, açıklamasının devamında ise; “Nisan ayı içinde platformumuz bileşeni Eğitim Sene yansıyan Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinde bir kadın akademisyene yönelik, fakülte yöneticilerinden gelen yoğun disiplin soruşturması baskısı ve hak ihlalleri yargıya taşınmışken, Mart ayı sonlarında da yerel basında Ulubey İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde çalışan üç kadın emekçiye de müdürler tarafından mobbing uygulandığı, özlük haklarının kullanılması konusunda sorun çıkarıldığı ve engellendiği, kadınlara yönelik baskıcı tutum sergilendiği haberleri çıkmıştır.

Sonrasında ilgili kişinin adli ve idari anlamda sorgulandığı ayrıca Ordu Kadın Platformunun her iki olayın ve sürecin takipçisi olduğunu buradan kamuoyuna bildiririz. Biz kamuda ve özel sektörde çalışan kadınlar olarak, çalışma hayatımızın bir noktasında mobbing, baskı, yıldırma, ayrımcılık, eşitsizlik gibi hak ihlallerini yaşıyoruz. En çokta kadın olduğumuz için aynı işi yapan erkeklerden daha yoğun yaşıyoruz” diye konuştu.

Dalgıç, daha sonra şunları söyledi; “Ordu Kadın Platformu olarak bir araya geldiğimiz günden beri kadına ve çocuklara yönelik her türlü şiddet, taciz ve mobbing olaylarının hem yerel hem de ulusal boyutlarıyla fiili, meşru ve hukuki takipçisi olduk.

Biz kadınlar haklarımız, kimliğimiz, emeğimiz ve bedenimiz üzerinde hiçbir dayatma, baskı ve müdahaleyi kabul etmiyoruz. Emeğimizin, haklarımızın, demokratikleşmenin ve güvenceli çalışmanın korunması ve geliştirilmesi için birlikte mücadeleye inanıyoruz.

Başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere, 6284 ve çalışma hayatındaki haklarımızı koruyan tüm kanunların sahibi ve koruyucusuyuz. Ordu’da bize ve basına yansıyan mobbing suçlarının da takipçisi ve muhatabı olmaya devam edeceğiz. Eşit, özgür ve demokratik bir ülke hedefiyle bir arada mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın Kadın Dayanışması.”