Emek Partisi Altınordu İlçe Başkanı Yusuf Kaya, 2. çeyrek için yüzde 21,7 büyümeyi değerlendirerek, “ İktidar büyümeden söz ediyor ancak işçi ve emekçilere yansıtılmıyor. Kamu emekçilerine ve emeklilere sadakayı uygun gören iktidarın büyümeden söz etmesine anlam vermek zor. Büyüyorsak toplu sözleşme masasında patronlar işçilerin taleplerini neden kabul etmiyorlar? Bu da gösteriyor ki, kapitalizmde büyüme olsa da paylaşımdaki adaletsizlik kalıcıdır. Üreten sadakayla yetinmek zorunda bırakılıyor. Başta Cengiz Holding olmak üzere öteki beriki, Koç, Sabancı servetleri büyüyor ama işçinin, emeklinin ekmeği, cebindeki para küçülüyor. Patron partisi AKP, şirketlerin büyütürken işsizlik artıyor. Okulunu bırakıp sanayide çalışmaya giden genç sayısı artıyor. Bundan kurtulmanın yolu, halk iktidarıdır.” dedi.

            Örgütlenmek zorunlu

            Kaya, hak talebinin gerçekleşmesi için işçi ve emekçilerin örgütlü olması gerektiğini vurgulayarak, “Kapitalizmde işçi ve emekçiler her zaman mağdur edilir. Bu nedenle bir arada dayanışma içinde olmaktan başka çare yoktur. İşçi ve emekçiler başta sendikalarında ve Emek Partisi’nde örgütlenmeleri gerekiyor. Kapitalist soygundan, sömürüden kurtulmanın yolu budur.” dedi.

            Değil yüzde 7, sıfır da kurtaramaz

            Emek Partisi Altınordu İlçe Başkanı Yusuf Kaya, AKP-MHP ittifakının barajı yüzde 10’dan yüzde 7’e düşürme konusunda anlaşmalarına da değinerek, “İktidar sıkıştıkça ortağının baraj altında kalmasını önlemek için çareler üretmeye çalışıyor ancak boşuna. İktidarın suyu ısındı. Burjuva partileri kendi çıkarlarına göre seçim ve partiler yasası hazırlıyorlar. İşçi ve emekçilerin Meclis’te temsil edilmesinin önünü kesmek için yüzde 10 barajı getirdiler. Baktılar olmuyor artık kendileri için engel olan yüzde 10’u 7’ye düşürüyorlar. Oysa seçim barajı hiç olmamalı. İktidar, partiler ve seçim yasasını istediği gibi değiştirse de yıkılışını engelleyemeyecek. İşçiler ve emekçiler yaşadıkları ekonomik, demokratik hak yoksunluğunun hesabını soracaktır.” dedi.