HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
18 Ekim 2021 Pazartesi Saat: 09:31

BAYRAKTAR: EYLEMLERİMİZ GELECEĞİMİZDİR

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “Her yıl 16 Ekim’de Dünya Gıda Günü ve 16 Ekim 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgüt
BAYRAKTAR: EYLEMLERİMİZ GELECEĞİMİZDİR

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “Her yıl 16 Ekim’de Dünya Gıda Günü ve 16 Ekim 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş yıldönümü kutlanmaktadır” dedi.

Bayraktar, “Birleşmiş Milletler takviminde yer alan ve tüm dünyada kutlanan günlerden biri olan Dünya Gıda Günü’nde 150’yi aşkın ülkede çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlikler, dünya çapında açlık çeken insanlarla ilgili farkındalığı arttırarak açlığa son vermeye yönelik çalışmaları hızlandırmayı, herkes için gıda güvenliğini ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmeyi amaçlıyor” dedi.

Dünya Gıda Günü’nün bu yıl ‘Eylemlerimiz geleceğimizdir. Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam’ teması ile kutlandığını hatırlatan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her insanın sağlıklı, sürdürülebilir ve ulaşılabilir gıda ihtiyacı en temel ihtiyaçtır ve karşılanmalıdır. Ancak günümüzde dünyadaki açlıkla mücadelede başarılı olamadığımızı üzülerek görüyoruz. Dünya nüfusunun yaklaşık onda biri yani 811 milyon insanın yetersiz beslendiği ve aç kaldığı BM verilerinde yer alıyor.

Dünyada yaklaşık olarak her üç kişiden biri yeterli gıdaya ulaşamıyor. 2020’de beş yaşından küçük 149 milyon çocuğun yaşıtlarına göre daha kısa olduğu ve gelişim geriliği yaşadığı, 3 milyardan fazla insanın düşük gelir nedeniyle sağlıklı beslenmeden mahrum kaldığı biliniyor.

Üzülerek görüyoruz ki, dünyada yetersiz beslenen insan sayısı azalmıyor. BM’ye üye 193 ülke oy birliğiyle 2030’a kadar açlığın sona erdirilmesini hedefledi. 2030 yılına kadar açlığın yok edilmesi hedefine ulaşmak zor gözüküyor. Çünkü bu hedefe ulaşmak için yeterli ve gerekli çalışmaların yapılmadığı da ortadadır.

Küresel ısınma, kuraklık, gelişmiş ülkelerin tarımsal ürünlerdeki ithalat-ihracat ve korumacı politikaları, talep miktarının artması, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, tarım sektörüne yeterli yatırımın yapılmaması, girdi fiyatlarının artması, tarım ürünlerinin biyoyakıt üretiminde kullanılması ve gündemden bir türlü düşmeyen pandemi gibi birçok etken dünya gıda fiyatlarını etkiliyor.

Dünyada gıda fiyatlarında yaşanan artışlar ve fiyatlardaki dalgalanmalar, özellikle gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde gıdaya erişimi zorlaştırıyor hatta kimi zaman imkânsız hale getiriyor.

Küreselleşme, kentleşme, kentlerdeki tempolu yaşam tarzı sağlıksız beslenmeye neden olmakta, aşırı ve dengesiz gıda tüketimiyle birlikte obezite oranı da artmaktadır.

FAO verilerine göre, yaklaşık 2 milyar yetişkin, hareketsiz bir yaşam tarzı ve kötü beslenme nedeniyle aşırı kilolu veya obezdir. Dünyada yaşanan açlığı yok edemediğimiz gerçeğine karşın bir tarafta aşırı kilolu insanlar, bir tarafta da gıda kayıpları ve gıda israfı vardır. Dünyadaki gıdaların yüzde 14'ü hasat, taşıma, depolama ve nakliye aşamasında kaybediliyor ve yüzde 17'si de tüketici düzeyinde israf ediliyor. Gıda kaybı ve israfı aynı zamanda su kaynaklarının da kaybıdır.”

 “Açlığın sırtını yere getirmek mümkündür!”

Bayraktar, “Açlığa son vermek mümkün mü? Evet mümkün. Bunu sağlayabilmek için dünya çapında ortak çalışmalar yapmamız gerekiyor” diyerek açıklamasına şöyle devam etti:

“Üretilen gıdanın dengeli dağıtılması ve israfın en aza indirilmesi gerekiyor. FAO Gıda Fiyat Endeksine göre, 2021 yılında Eylül 2011’den günümüze son 10 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştır. Yıllık bazda endeks yüzde 32,8 yükselmiştir. Küresel gıda fiyatlarında, buğday ve bitkisel yağ fiyatlarındaki yükselişlerin etkili olduğu belirtilmektedir. Yine enflasyona göre düzeltilmiş ve yıllıklandırılmış maliyetler hali hazırda yaklaşık 60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumdadır.

Öte yandan olağanüstü hava koşulları, küresel ticaretteki dengelerin bozulması, girdi maliyetlerindeki artış, nakliye sorunları ve işgücü darlığının bu sorunu daha da kötüleştireceği öngörülüyor.”

 “Kuraklığa karşı önlem alamazsak insanlarımızın gıdaya ulaşması zor olacaktır”

Türkiye Akdeniz çanağında küresel ısınmadan en kötü etkilenen ülkelerin başında gelmektedir. Önlem alınmazsa Türkiye’nin su kaynakları hızla kuruyacak, gıda güvenliği tehlikeye girecek, insanlarımızın gıdaya ulaşması zorlanacaktır. Kuraklık ülkemizde su kaynaklarının daha önce görülmediği şekilde aşırı kullanılmasına sebep olmuştur. Sadece son 10 yılda su kullanımı üçte bir oranında artmıştır. Su yönetimi politikaları hızla hayata geçmeli mevcut sistemi değiştirmelidir. Acil olarak açık sistemlerde kapalı sulama sistemlerine geçilmeli, daha az su isteyen kurak bölgelerin ekolojisine uygun ürünlerin yetiştirilmesi teşvik edilmelidir. Yağmur suyunun toplanması ve gri suyun stratejik olarak yeniden kullanılması su tüketimini azalacaktır.”


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız