2017 yılı YGS sonuçlarının açıklanmasının ardından gözler sınavlarda yapılan uygulamalar ve seviye sıralamaları ile bir önceki yıla nazaran yapılan kıyaslamalara çevrildi.

Gazetemiz editörü Şafak Deliçakar, Türk Eğitim Sen Ordu Şubesi Başkanı Ömer Okumuş ile 2017 yılı YGS sonuçlarını haftanın röportajında değerlendirdi.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Okumuş, bir kez daha haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Malumunuz bu hafta YGS sonuçları açıklandı. Bu sene ki uygulama, puan ve sıralamadaki farklılar hakkında neler diyeceksiniz?

Ömer OKUMUŞ: Sayın Deliçakar, öncelikle nazik davetiniz için teşekkür ediyor, bende hoş bulduk diyorum. Evet ÖSYM verilerine göre sınava başvuran 2 milyon 265 bin 844 adayın 102 bin 949’u sınava girmemiş gözüküyor. Sınava girmeyen aday sayısının fazla olmasının sebebi hiç kuşkusuz sınav başlamadan 15 dakika önce sınav salon kapılarının kapatılmasıdır. Bu sebeple ne yazık ki öğrencilerimiz mağduriyet yaşamıştır.

2017 YGS sonuçlarıyla ilgili adayların kafalarını meşgul eden en önemli sorulardan biri olan puan ve sıralamalardaki farklılıkların, bu seneki sınavın zorluk derecesinin yüksek oluşu ve buna bağlı olarak test ortalamalarındaki düşüşle açıklanabilir. Bir başka deyişle birçok aday 2017 YGS sonuç puanları beklentilerinden düşük gelse de sıralamalarının daha iyi olduğunu göreceklerdir.

Şafak DELİÇAKAR: Bu noktada 2017 ile 2016 yıllarının bir kıyaslamasını yapabilir misiniz?

Ömer OKUMUŞ: 2016 YGS ile kıyaslandığında test ortalamalarının tamamındaki bu düşüş ve ciddi sapmalar özellikle Matematik testindeki ortalamaların hem son yılların en düşük seviyelerine inmesi hem de bu özelliğiyle sınavın belirleyici testi olması sonucunu doğurmuştur. 2016 verilerine göre adaylar 160 soruluk YGS ’den 43,44 net ortalamasına ulaşmışken 2017 YGS ortalaması 39,32’ye düşmüştür.

Böylesi bir değerlendirme 2016 ve 2017 YGS’leri arasında hem ciddi farklar oluştuğunu hem de benzer puan aralıklarında yığılmaların olabileceğini göstermektedir. Bu durum yerleştirme puanlarının hesaplanmasında LYS ve Okul Başarı Puanı (OBP) etkisiyle sıralamalarının değişeceğini ve tercih süreçlerinde bugünden farklı tablolarla karşılaşabileceğimize işaret etmektedir.

Şafak DELİÇAKAR: YGS nasıl geçmiş olursa olsun asıl yarışın, puan katkısı ve yerleştirme sonuçlarına daha fazla etkisi olan LYS’lerle devam edeceği gerçeği doğrumudur?

Ömer OKUMUŞ: Bu açıdan bakıldığında LYS’lerin daha belirleyici olduğunu ve YGS sonuçlarının telafi edilebilir olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü puanların hesaplanmasında YGS’nin etkisi yüzde 40, LYS’lerin payı ise yüzde 60 olacaktır. 

Bu durumu sayısal olarak bir örnekle açıklarsak; beklentilerinden yaklaşık 20 puan düşük bir sonuç elde eden bir adayın LYS’lerde fazladan yapacağı 4-5 netle bu açığı kapatabileceği; şu anda yaklaşık sırası 100 bin-150 bin olan adayın, sırasını 10 binlere çekebildiğinin yaşanmış birçok örneği bulunmaktadır. 

Bu nedenle YGS sonuçları gerçekçi ve soğukkanlı bir şekilde değerlendirilip LYS’ler için doğru bir yol haritası çizilebilirse bugün telaşlandığımız ve ‘ya başaramazsam’ diye yüksek sesle dile getirdiğimiz birçok korkumuzun gerçek dışı olduğunu anlayabiliriz.Bu da gösteriyor ki YGS’den istediği puanı alamayan adaylar morallerini bozmadan LYS’ye hazırlanmalıdır.

Şafak DELİÇAKAR: Peki sayın Okumuş, başarının düşmesinin temel sebepleri nelerdir?

Ömer OKUMUŞ: Başarının düşmesinin temel sebebinin sınav sistemiyle ilgili olduğu, geçen yılın altında soru yapılmasının sadece öğrencilerin başarısızlığına bağlanmasının yanlış olduğu bilinmelidir. Şu da bir gerçek ki eğitim sistemiyle ilgili değişiklikler yapılırken öğretmenin görüşünün yeterince kale alınmamasının başarısızlığın en önemli sebebi olduğu aşikardır. Okul türleriyle ilgili öğrenci beklentilerinin de bu konuda olumsuz etkisi söz konusudur. Özellikle meslek liselerinin ara eleman yetiştirmeyi hedeflediği gözden kaçırılıyor. Yani meslek liseleri akademik eğitim için hazırlık amaçlı okullar değildir. Tüm lise mezunlarını genel anlamda değerlendirmeye alınca sonucun beklentilerin altında kalmasına sebebiyet verdiği bilinmelidir.

Şafak DELİÇAKAR: Başarısızlığın asıl sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığımıdır? Başarıyı artırmak için ne yapmalıyız?

Ömer OKUMUŞ: Başarısızlığın asıl sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığıdır. Öncelikle Milli Eğitim Bakanının öğretmen olası gerekir. Okul yıllarından sonra eğitimle ilgisi sadece veli düzeyinde olan kişileri bakan yapınca bu sonuçların oluşması kaçınılmazdır. Diğer taraftan öğretmenleri mutsuz etmek için uğraşan ve itibarsızlaştırmaya çalışan anlayış eğitimi özelleştirme gayesindedir.

Ülkemizde yaklaşık altmış dört bin ücretli öğretmen çalışmaktadır. Dört yüz binin üstünde eğitim fakültesi mezunu atama beklerken ücretli öğretmenlik uygulamasını yapanlar faturayı öğretmenlere kesmemelidir. Siyaset özel okullara teşvik vermek yerine anayasal yükümlülüklerinin gereğini yani on iki yıllık zorunlu eğitimin ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflese bu sıkıntılar ve başarısızlıklar en aza iner.

Ayrıca özellikle kırsalda fiziki mekan sıkıntısı, taşımalı eğitim gibi sorunlarla cebelleşmekte olan çocuklarımıza merkezi yerlerdeki öğrencilerimize sağladığımız imkanları derhal sunmalıyız. Kısacası eğitimde fırsat eşitliğini sağlamalıyız.

Sınav sonuçlarına göre kızlar erkeklerden daha başarılı. Bu konuda mutlaka inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Ancak ilk bakışta millet olarak olaya bakışımızla ilgili bir sorun olduğu gözükmektedir.

Başarıyı artırmak istiyorsak eğitimi eğitimcilerin görüşleri doğrultusunda şekillendirmeli, siyasi yandaşları idareci yapmak yerine liyakat esasını ve devlete sadakat anlyışını hakim kılmalıyız. Adaletin olmadığı yerde başarı aramak ancak hayalperestlik olur.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Okumuş, verdiğiniz bilgiler ve değerlendirmeler için teşekkür ediyorum. Sizin vasıtanızla bende bütün öğrenci kardeşlerimize bu süreçte başarılar diliyorum. Eğitimde kalite standartlarının artırılması ve eğitim camiasında çalışanların haklarının kazanımı noktasında sürdürmüş olduğunuz çalışmalardan ötürü de kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

Ömer OKUMUŞ: Sayın Deliçakar, bende eğitime verdiğiniz önem ve hassasiyetten dolayı şahsınızı tebrik ediyorum. Başta Ordu Yeni Haber Gazetesi sahip ve çalışanlarınız ile tüm okurlarınıza nezdiniz de saygı ve sevgilerimi sunuyor, başarılar diliyorum.