HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
7 Mayıs 2017 Pazar Saat: 09:48

“KIDEM TAZMİNATI ALIN TERİ VE ÇALIŞAN HAKKIDIR”

Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Müezzinoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“KIDEM TAZMİNATI ALIN TERİ VE ÇALIŞAN HAKKIDIR”

Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Müezzinoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bu Kez İş Sağlığı Ve Güvenliği İçin 81 İli Ziyaret Edeceğiz”

Bu nedir? İş sağlığı ve güvenliği. Şimdi gelecek haftadan itibaren iş sağlığı ve güvenliği alanında 81 ili, 81 ilin il müdürlerimiz, yöneticilerimiz ve önümüzdeki hafta inşallah Cuma günü İstanbul’da bir organizasyonla iş sağlığı ve güvenliğine önce şeyleri koyuyoruz, inşat sektörünü. Yani biz inşaat sektöründe en çok kazayı yaşıyorsak ve en çok önemli kazayı yaşıyorsak, bu inşaat sektöründeki kesimle daha iyi tedbir nasıl alabiliriz, duyarlılığı nasıl artırabiliriz çalışanların eğitiminde ve duyarlılıklarında, işverenin tedbirlerinde ve duyarlılıklarında? Burada bir teftiş ve ceza anlamında değil, önce bir defa; bir, bunu Bakanlık olarak ciddiye alıyoruz. İki, çalışanımızın iş sağlığı ve güvenliği anında yanındayız, onun için eğitimi için yanındayız, kültüre dönüşmesi için yanındayız, mağdur olmasın diye tedbirlerinin alınması için yanındayız. Ama burada ya gidelim nerede hemen teftişleri yaygın teftiş yapıyoruz, nerede suçlu bulduk değil, bu işi özellikle şu anda inşaat sektöründe müteahhitlerimizle ve çalışanlarımızla daha sağlıklı olabilecek, gerekirse teşvikler. Nedir? Bizim mesela güvenli iskele projemiz var, güvenli iskele projesine gerektiğinde müteahhitlerimize ödül de verebilelim. Niye? Buradaki çalışan kardeşlerimize eğitim desteği de vererek mutlaka güvenli iskele; niye? En fazla sorunu cephelerdeki sorunlardan ve iskelelerdeki sıkıntılardan, alınmayan tedbirlerden.

O nedenle konu başlıklı programlar başlıyoruz ve önce büyük illerimizden başlayacağız, 30 büyükşehirde ve öncelikli 12 büyük il ve İstanbul’dan da startı gelecek Cuma vereceğiz.

Burada okul ziyaretleri, okullarda öğrencilere iş sağlığı ve güvenliği anlamında bizim ürünlerimiz var, onları okul öğrencilerine ve okullara, ama esas hazırlığımızı Eylül-Ekim dönemine yapıyoruz ve biz bunu bir kültüre dönüştüremezsek…

Okullara biz bütün 6 milyon kitabımızın arkasına, Milli Eğitim Bakanlığı anlaşmalı iş sağlığı ve güvenliği anlamında kitapların arkasına şeyimiz var. Ama okullara şimdi bu artık yaz dönemine giriyoruz, bu periyotta bir ziyaret yapacağız, ama esas kampanyamızı Ekim’e hazırlayacağız. Yani biz çocuklarımıza, okullarımıza, öğretmenlerimize iş sağlığı ve güvenliği anlamında, bu bazen servisteki emniyet değil mi, çocuk bunu bilemiyor, ev kazaları, ciddi düzeyde ev kazaları yaşıyoruz. O nedenle bütün bunları…

Ama ana başlığımız, en fazla sorunumuz nerede? 3 ay veya 6 ay inşaat sektörü, sonra bir başka sektör, maden sektörü veya metal sektörü, şimdi metal sektöründe de oluyor. Ama bu yıl hep ana başlığımız iş sağlığı ve güvenliği; ki yarın Gaziantep’te iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bir şeyimiz var, buraya sendikalarımız, sendika temsilcilerimiz, işveren sendikaları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, esnaf odalarımız, bütün bunlarla birlikte yarın da Gaziantep’te iş sağlığı ve güvenliği anlamında alınması gereken tedbirler ve düzenlenmesi gereken yasal düzenlemeler konusunda yarın Antep’te tartışacağız.

Şimdi bir defa, bir, bu bir alın teri hakkı, yani çalışanın hakkı. Çalışanın hakkı kimin elinde, yetkisinde? Patronun yetkisinde, işverenin yetkisinde. Kaç yıl süresince? 30 yıl, 35 yıl, 10 yıl, neyse. Şimdi bu bir defa başlangıcı itibarıyla, evet, burada görülen kazanılmış iyi, güzel bir hak var da, hak kimin cebinde veya kimin kasasında, kimin yetkisinde. Şimdi bir defa en büyük sorun burada.

Şimdi işveren diyor ki, ben 10 yıl, 20 yıl birinin veya birilerinin hakkının kasamda birikiyor olmasını fark etmeden çok işime geliyor, yarıyor, ama günü geldiğinde de bir bakıyorum ki, 100 çalışan var, ortalama çalışma ortalaması 10 yıl olmuş, 10 yıllık kıdemlerini bir hesapladığımda işte 5 milyon ödemem gerekiyor. Benim kasamda öyle bir 5 milyon yok. İşçi diyor ki, hadi benim hakkımı ver. Bir sürü farklı farklı hukuksal sorun oluşacak sıkıntılar var.

Bir defa, bir, işçinin hakkı korunmalı, işçinin hakkı işverenin cebinde olmamalı veya kasasında olmamalı. O, onun hakkıysa, bir, onun yönetebileceği, onun bildiği, onun hükmettiği bir yerde olmalı. Dolayısıyla, bir, güvence olmalı. İki, hakkaniyet olmalı. Üç, şeffaf olmalı, orada bilmeli o ne birikiyor, ne kadar dursa ne olacak. Bir de, sürdürülebilir olmalı.

Bu 4 ilke çerçevesinde belirli taslakları hazırladık, şimdi bunun son şeklini inşallah bu hafta vereceğiz ve ondan sonra da bu işçi sendikalarımıza, işverenlerimize, kamuoyumuza görüşlerini alacak şekilde önümüzdeki dönemde bunu şekillendireceğiz ve bunu yüzde 70-80’lerin üzerindeki bir kabule taşıdığımızda da Mecliste yasalaşma aşamasını hedefliyoruz.

Ama burada şunu söyleyeyim: Biz şu anda bütün çalışanlarımızın üçte biri kıdem tazminatından yararlanamıyor, bu büyük sorun, dörtte üçü, yani yüzde 75’i…Yararlanamıyor. Bir defa bunu görmemezlikten gelemeyiz. Şimdi bunu sendikalarımıza da diyoruz. Bir taraftan 13 milyon çalışanın neredeyse 9 milyonunun yaralanamadığı bir yapının göz yumulacak şekilde, işte burada bizim elimizde yüzde 20’lik güçlü kazanımları var, bu kazanımları devam etsin ki bu da ne kadar güçlü ayrı, çünkü az önce dediğim gibi; işyeri diyor ki ben iflas ettim. Ondan sonra çalışan kardeşlerim diyor ki gittiğim bir-iki ilde karşılaştım; işveren iflas etti, biz kıdem tazminatımızı alamıyoruz, bize yardımcı olun. Peki, nasıl olacağız? Adam diyor ki, iflas ettim. Bizim ona ayrıca bir fonu yoksa onu ödeme şansımız yok. Dolayısıyla mevcut kazanılmış hakların bile güçlü görünen yerde bile emniyet ve garanti yok.

“Emekli Promosyonunda 8,5 Milyonu Aşan Emeklimiz Emekli Promosyonuna Kavuştu"

Büyük oranda, yanılmıyorsam 8 milyon 648 bin emeklimiz promosyonunu aldı ve bu yaklaşık 3,5 milyara yakın bir rakam promosyon olarak geldi. Şimdi bu son ayda diğer kalan işte 8,5’u aştığına göre 3 milyon bir kitlemiz bu ayı bekliyor.

“GSS İle Sosyal Güvenlik Devrimimizin Zayıf Ayağını Tamamladık”

Müthiş bir memnuniyet oldu. Bunun memnuniyeti tabii burada görmedik, çünkü 1 Nisan, bu önümüzdeki aylarda onu ölçeceğiz, bu sabah onu değerlendirdik. Bir defa neticede hissediyoruz, yani araziye indiğimizde bunu görüyoruz. Bir defa 53 lira hemen hemen herkes tarafından ödenebilir bir rakam. Yeter ki ben… 53 lirayı üç paket sigaraya veren bir cazibesi var yani, hele hele bu kişi başına da değil aile düzeyinde. Ailesini 53 liraya sağlık sigortasını yapabilen bir sistem bir defa bizim zayıf ayağımızı çok güçlendirdi. Şimdi teknik olarak bir-iki yerde daha düzenleme yapacağız. Ama bu son derece bizim sosyal güvenlik devrimimizin zayıf ayağını da tamamladık ve dünyada bu kadar güçlü bir sistemi olan bir başka ülke de yok.

Memur Annelerin Yarı Zamanlı Çalışma Hakkı

Burada son Pazartesi günkü Bakanlar Kurulunda imzaya açıldı, benim imzamla zaten gitmişti, ama biz de imzaladık. Muhtemelen Başbakanımız imzaladı veya imzalayacaktır, sonra Resmi Gazetede yayınlanacak. Yani önümüzdeki 1 ayın içinde o da hayata geçmiş olacak. (Ordu Yeni Haber)

 

 

Anahtar Kelimeler : “KIDEM, TAZMİNATI, ALIN, TERİ, VE, ÇALIŞAN, HAKKIDIR”

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız