SHP Ordu eski İl Başkanı Necmi Şahin, gazetemiz muhabiri Mehmet Keskin’e vermiş olduğu röportajda Ordu gündeminde ki siyaset konuları ile şehir yapılanması, Ordu’da turizm ve fındık konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Mehmet KESKİN: Sayın Şahin, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Sizi aktif siyasetten uzaklaştıran nedir?

Necmi ŞAHİN: Aktif siyasete bir ara verdim. Tabi ki sadece siyaset tıkanıklığından dolayı değil, en son Demokratik Sol partili arkadaşlar geldiler bana dediler ki seni Ulubey’den Demokratik Sol parti Belediye Başkanı adayı yapalım dediler, bende bir sıkıntı olmasın diye uyardım Seyit Torun falan, Seyit Torun o zaman Ordu Demokratik Sol parti Belediye Başkanı adayıydı.

 Sıkıntı yaratırsa ben girmeyeyim dedim, yok biz onu görüştük bu iş tamam sen bizim Ordu Ulubey belediye başkan adayımızsın dedi. Eğer şartlarınız uygunsa dedim O zaman ki il başkanı Murat Temel’di o bugün şahittir oda biliyor.

Zeki Sezer Fatsa’ya gelmişti o zaman tekrar teyit etti, benim belediye başkan adaylığını açıklayacaktı, geldi daha sonra benim ön sırama oturdu orda da Seyit Torun geldi dedi ki; Eğer Necmi Şahin Ulubey’den Demokratik Sol parti adayı yaparsanız ben Ordu Belediye Başkanı adaylığından çekileceğim. Dedi çünkü amcamın oğlu Sami Torun CHP’den belediye başkan adayı dedi.

Böylelikle adam düşündü düşündü üç defa gazeteye tak tak vurdu ve benim üzerimi çizdi. Benim adaylığım iptal oldu tabii ben ona üzülmedim siyasette bu tür şeyler olur.

Mehmet KESKİN: O dönemde hiçbir Partinin başaramadığı bir oyu aldınız. Bu hangi yılda ve hangi seçimde oldu?

Necmi ŞAHİN: 1989 yılında yerel seçimlerde genel meclis üyesi adayı oldum DSP’den. Bizim o zaman teşkilatımız yoktu teşkilat kurduk Ordu da o zaman Anavatan Partisi çok güçlüydü DSP 5. Sırda görüyordu kimse bize şans vermiyordu ben o zaman adaylığımı açıkladım. Aday olduktan sonra çalışmalara başladık çalışmaların neticesinde de zaten o zaman 1 aylık bir süre vardı.

         Hesap yapmıştım, 4 büyük köyde miting yapacaktım yani ben o vatandaşlara şunu söyledim ben dedim size verecek param yok pulum yok hiçbir şeyim yok dedim ama ben mimar mühendis adamım ben Almanya’da okudum tahsilimi orada yaptım oranın örf ve adetlerine göre gelişimim oldu.

Ben bu gelişimimi ve o çizgimi hala kuruyorum bana kimse Necmi Şahin kötü adam diyemez yani hem ticari hem de siyasi hayatımda ben kimseye yalan söylemem doğrulardan ayrılmam, siyaset aslında doğruluk sanatıdır.

Biz o gün sunu yaptık benim sizin köyünüze verebileceğim şey, okul olur camii olur sağlık ocağı olur postane olur çeşme olur. Köylerinizin problemlerini ilgili dairelerde takip ederim projelerini yaparım hazırlarım çünkü bu benim mesleğim yeteneğim ve hiçbir ücret almadan da yaparım dedim. Biz o zaman 6750 oy aldık ve bugün o rekoru kıran yok.

Mehmet KESKİN: Ordu’da çarpık yapılaşma var mı?   

Necmi ŞAHİN: Çarpık yapılaşma olmaz mı? Ordu’nun şehir planı hatalı yapılmış. Yollar dar bırakılmış bu gün o hataları düzeltemiyorsunuz, Ordu’nun Ulubey’e giden bir ana caddesi var bir de asfaltı var yani buradan dikey olarak yollar açılmalıydı geniş geniş ve Ordu arkaya doğru Nizamettin’e doğru gelişebilirdi. Yani oralar Öceli, çavuşlar, Eskipazar imara girebilirdi yani ben bu melet havzasının fındık fabrikalarına kapatılmasına karşı çıktık ama yani oraya Organize Sanayi’ni kurdular aslında orada seracılık yapılsaydı, melet vadisinin her iki yakasına bugün Türkiye’yi besleyecek sebze platformları oluşabilirdi.

Mehmet KESKİN: Fındık konusunda ne düşünüyorsunuz?    

Necmi ŞAHİN: Fındık konusu enteresan bir konu yani biz fındığı para ettiği zaman bahçelerine güzel bakıyor her taraf temiz oluyor. Ama para kazanamadığı zaman pis bırakıyorlar yani bu sene fındığın 6-7 TL maliyeti vardı, millet 8-8,5 TL’den fındık sattılar yani burada 1-2 ton fındığı satmak zorunda kaldılar. Çünkü herkes dar gelirli çocuk okutuyor, borcu var harcı var yani elinden çıkarmak zorunda kaldı.

         Neticede biz dünyanın en büyük fındık üreticisi ülke olarak elimiz kolumuz bağlı birileri dışarıdan bizim borsamıza müdahale ediyor, fiyatlarımıza müdahale ediyor. Ve iktidar buna seyirci kalıyor hiçbir şey yapmıyorlar bunu vatandaşlarımızın görmesi lazım çünkü onların geleceği fındığı ne kadar pahalıya satarsa onunla ekonomik refah seviyesini yükseltecek. Bizim sorunumuz şu biz üretiyoruz ama pazarlama sanatımız elimizden alınmış.

Mehmet KESKİN: Fiyat Ne Kadar Olmalıydı?   

Necmi ŞAHİN: Bu sene fiyat 12-13 TL arasında oynamalıydı. O zaman çiftçi de memnun olurdu, üretici de memnun olurdu, esnafta memnun olurdu çünkü herkes birbirine bağlı yani zaten bu büyük şehir sevdası ile memleketimiz yağmalandı marketler doldu bu marketler kazandığı paraları Ordu’ya yatırmıyor ki alıp götürüyorlar yani eskiden bakkalcılar vardı adamlar aradan çıktı küçük esnaf tamamen aradan çıktı.

Mehmet KESKİN: Ordu sizce turizm kenti mi? Yoksa tarım kenti mi?

Necmi ŞAHİN: Biz tarım kentiyiz ama turizm de önemli, dışarıdan insanların gelmesi Ordu’da turizmin büyük bir potansiyeli vardır. Hem kıyı şeridi olsun hem tarihi eserleri ile olsun hem yaylaları ile olsun yani turizm olanağımız var. Yani dışarıdan insan getirebilirsek çok korkunç bir döviz girdisi olabilir, ama bunun için altyapı yok.

         Turizme önem verilmiyor İngilizce bilen insan sayısı az bu rehberler yetiştirmek lazım, bunlar için okul lazım üniversite lazım. Üniversitede okuyan çocuklar Üniversiteyi bitirdiğinde adam lise mezunu kadar bir seviyede oluyor üzüntüm o yani üniversiteler faydalı insan yetiştiremiyor. Hepsi aç açıkta genç umutla dünyaya bağlanmış, ama umutları hep sönmüş, insanlar.

         Eğitim sistemi AKP zamanı 6-7 defa değişti yani bu demek ki bunlar iktidara geldiklerinde eğitim ile ilgili hiçbir şey bilmiyor yani her gelen cemaat ayrı bir müfredat uyguladı ve maalesef gençliğimizin üstü çizildi.

Mehmet KESKİN: Ordudaki Suriyeliler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Necmi ŞAHİN: Her şeyden önce onlar bizim din kardeşlerimiz onlara yardımcı olmak zorundayız, yapılan iş doğrudur fakat güdülen siyaset yanlıştır. Bazı şeyler yanlış yapıldı, Atatürk’ün meşhur sözü “ yurtta sulh cihanda sulh” ilkelerinden ayrıldı Türkiye ilk defa yurtdışına asker sevk etti.

Mehmet KESKİN: İYİ Partiyi nasıl buluyorsunuz?

Necmi ŞAHİN: Çürümüşlüğün olduğu yerde yani AKP’de CHP’de MHP’de çürümüş. Yani bu kadar çürümüşlüğün içerisinde yeni kurulmuş bir İYİ Parti, niye vücut bulmasın çünkü ben Meral Hanımı Ordu Ayışığı’na geldiğinde dinledim.

Meral Hanım’ın dikkatimi çeken sözü; ben cumhurbaşkanlığına talibim, dedi. Ben onun medeni cesaretine o zaman hayran kaldım yani bu gün bu sözü Devlet Bahçeli ve Kılıçtaroğlu diyemedi. Ama o kadın onu dedi yürekten kutluyorum ve başaracaklarına da inanıyorum.

Daha sonra ben meclis başkanlığına, başbakanlığa, iktidar olmaya ve bu milletin sorununu çözmeye talibim, dedi. Başımızın üstünde yeri var biz zamanında Demirel’ler, Erbakan’lar, Ecevit’ler, Türkeş’ler onlarda böyle konuşuyordu biz onları da dinledik.

Mehmet KESKİN: Ordu’da, İYİ Partinin kazanması için ne yapması gerek?

Necmi ŞAHİN: İYİ Parti’nin programını bilmiyorum ama bence iyi başladılar. Yani program önemli program insanlara yani yönetimde görev alacak insanları önemli yani bu neticede hayatımızı şekillendirmek için oy veriyoruz yani babamızın hayrına oy vermiyoruz.

 Herkes bir menfaat peşinde şimdi bizim eksiklerimiz nedir, onları tespit etmeleri lazım tarımda olan eksiğimiz, mesela tarım kredi kooperatiflerinin yeniden canlandırılması lazım. Hayvancılık, fındık bakımı kivicilik veya başka besicilik alanlarından insanlara bu kooperatifler üzerinden eğitim vermemiz lazım eğitim yönünden zayıfız, onu kabul edelim.

Mehmet KESKİN: Necmi Şahin, aktif siyasete dönecek mi, hedefi nedir?

Necmi ŞAHİN: Bilemiyorum şuanda kafama yatkın bir parti yok. Ama takip ediyorum yeni partilerde kurulmalı yani seçim sistemi düzenlenmeli kardeşlik hâkim olmalı. Bu ülkeyi bölmeye çalıştılar başaramadılar bir sürü anarşik olay yaptılar bombalar patlattılar, başaramadılar.

Mehmet KESKİN: Belediyelerin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Necmi ŞAHİN: Belediyede yoğun bir çalışma var. Ama bu belediyenin çalışmalarını belediye meclislerinden takip etmek lazım yani ben bu takibi yapamadım. Görüyoruz bazı yerlerde 6-7 kere kazılıp yeniden yapılan yerler var, en büyük sorunu da park sorunu zaten park sorununa çözüm bulamıyorlar.

Yollara şimdi ücret karşılığı cadde başından para toplanıyor ama yani bu yeterli değil Ordu’nun park sorununu çözecek adam dünyanın en başarılı adamıdır. Yer altına mı yapıyor yer üstüne mi yapıyor artık otoparkların yapılması lazım, en büyük sorunu otopark olarak görüyorum çünkü otopark, insanlar alışveriş merkezine geliyor ama araba koyacak yer bulamıyor.

Bir Novada var kaç araba giriyor 50-60 araba oda özel otopark yani bir getirisi yok. Ordu sıkışık yani şehirlerin mahalle yapılanmalarına genelde şimdi çok katlı binalar insan yaşamını öldürüyor yani komşuluk ilişkileri gelişmiyor. En güzeli çok kat vermeden 5-4 kat üzerinden kooperatifleşme konutları bulunursa hem makul seviyede mahalleler rahat eder.

Mehmet KESKİN: 2019 seçimleri ile ilgili neler yapılmalı?

Necmi ŞAHİN: 2019 seçimi belki Türkiye’nin son seçimi olacaktır. Eğer iktidar kazanırsa Türkiye’de demokrasinin bittiğinin iflasıdır. Ben isterim ki Türkiye’de siyaset mecrasına gelsin bu sert tartışmalar bitsin, yeni bir seçim yasası yapılsın baraj %7-%5 konsun insanlar birbirlerine sıcak yaklaşsın yani AKP, CHP, MHP ve HDP’liler aynı toprağın çocuklarıyız el ele cumhuriyetimizi yüceltmek için mücadele vermeliyiz.

Eğer gerginlik ve ayrımcılılık politikasıyla hareket edilirse %40-%50 hiç kimseyi bağlamaz. Çünkü dış düşmanlarımız emperyal güçler bizleri gözetliyor, bizim aramızdaki ayrılıkları kullanıp bizleri bölmek, parçalamak için uğraşıyorlar. Açılım politikasına devam edilmeli.

Mehmet KESKİN: Sayın Şahin, tekrar bizi kırmayıp, haftanın röportajına konuk olduğunuz için teşekkür ediyor, bundan sonra ki yaşantınızda da her şeyin gönlünüzce ilerlemesini temenni ediyorum. Dileriz sizi yeniden siyaset arenasında görürüz.

Necmi ŞAHİN: Sayın Keskin, bende başta size ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine, bana bu fırsatı sunduğunuz için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.