HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
10 Haziran 2017 Cumartesi Saat: 10:37

YILMAZ; “EĞİTİM HAKKI İHLAL EDİLİYOR”

KESK’e bağlı Eğitim Sen Şubesi Başkanı Sezgin Yılmaz, 2016-2017 eğitim öğretim yılı sonunda eğitimin durumunu değerlendirdi. Yılmaz, sendika binasında yaptığı açıklamada; “2016-2017 eğitim öğretim yılı, özellikle 15 Temmuz d
YILMAZ; “EĞİTİM HAKKI İHLAL EDİLİYOR”

KESK’e bağlı Eğitim Sen Şubesi Başkanı Sezgin Yılmaz, 2016-2017 eğitim öğretim yılı sonunda eğitimin durumunu değerlendirdi. Yılmaz, sendika binasında yaptığı açıklamada; “2016-2017 eğitim öğretim yılı, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında iktidar ve MEB eliyle başlatılan hukuksuz ihraçlar, açığa almalar, soruşturma ve sürgünlerin yaşandığı ağır ve zorlu bir dönem olarak 9 Haziran Cuma günü sona erecektir.

Ülke yönetiminin ve eğitim politikalarının 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ve sonrasında çıkarılan KHK’lar ile düzenlenmeye başlanması kabul edilemez. Darbe girişimi sonrasında çıkarılan OHAL KHK’ları ile binlerce öğretmen, akademisyen, idari personel tamamen siyasi ve idari kararlar ve tasarruflarla, ne ile suçlandıklarını bile bilmeden ve savunma hakkı bile tanınmadan kamu görevinden ihraç edilmiştir.

Darbe ile mücadele adı altında başlatılan ihraç operasyonları kısa süre içinde yön değiştirerek geçmişten bugüne hükümeti uygulamalarına karşı çıkan, laik, bilimsel ve anadilinde eğitimi savunan ve örgütlü mücadele içinde yer alan eğitim ve bilim emekçilerine yönelmiştir. Eğitimde ve üniversitelerde yaşanan ihraçlar en çok eğitim sistemini vurmuş, en ağır sonuçlar eğitim ve yükseköğretim alanında yaşanmıştır” dedi.

Milyonlarca öğrencinin yarın tatile gireceği süreçte hükümetin eğitim politikalarının yanlışlığını kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz diyen Yılmaz, şöyle devam etti;

“4+4+4 dayatmasının somut sonuçları eğitim sisteminin nasıl göz göre göre büyük bir uçuruma doğru sürüklediğini göstermektedir. MEB’in resmi verileri kamusal eğitimin adım adım tasfiye edilerek, eğitimde yaşanan ticarileşme ve dinselleştirme uygulamalarının ne kadar arttığını ve yaygınlaştığını bütün yönleriyle ortaya koymaktadır.

Eğitim Sen’in ve bilim insanlarının bütün eleştiri ve itirazlarına rağmen eğitimde 4+4+4 dayatması ile ülkemizde yaşanan “piyasa merkezli” ve “inanç istismarı”na dayanan dönüşüm adımları eğitimde yaşanan nitelik kaybını açıkça göstermektedir. MEB’in laik-bilimsel eğitim karşıtı politika ve uygulamaları sonucunda özel okullar ve imam hatip okullarının sayısındaki olağanüstü artışında etkisiyle yüzbinlerce çocuğun eşit ve parasız eğitim hakkı açıkça ihlal edilmektedir.

Eğitim sürecinin en önemli kademelerinden birisi olan okul öncesi eğitimde Türkiye, OECD ülkeleri içinde son sıradaki yerini korumaktadır. Hükümet daha önce okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirileceğini açıklamasına rağmen, 4+4+4 ile birlikte bu hedefinden vazgeçmiştir. Diğer eğitim kademelerinde olduğu gibi okul öncesi eğitimde de özel öğretim kurumlarına yönlendiren adımlar atmıştır. 
Eğitim Sen, gündeme geldiği günden itibaren eğitimde 4+4+4 dayatmasına yönelik olarak siyasi iktidarın iki temel hedefi olduğunu vurgulamıştır. Bunlardan birincisi 4+4+4 düzenlemesinin asıl amacı kamu kaynaklarını özel okullara aktararak özel öğretimi büyük ölçüde devlet desteği ile güçlendirmektir. İkinci temel hedef ise “tek din, tek mezhep” anlayışı ve mezhep temelli “inanç istismarı” üzerinden eğitimi dinselleştirme uygulamalarını adım adım hayata geçirmektir.

Velilerin çocuklarını özel okullara yöneltmesinde devlet okullarının 4+4+4 nedeniyle yaşadığı tahribatın, özellikle devlet okullarında yaygınlaşan yoğun dinselleşme pratiklerinin belirleyici olduğunu belirtmek gerekir.

MEB, eğitimin gittikçe daralan kamusal niteliğini tamamen ortadan kaldırmaya çalışırken, öğrenci ve velileri açıkça özel okullara yönlendirme politikasına ısrarla devam etmektedir. Özellikle 4+4+4 dayatması sonrasında, velilerin ekonomik koşullarını zorlayarak çocuklarını özel okullara gönderme oranı belirgin bir şekilde artmıştır. Teşvik politikaları ile özel okul sayılarının ve bu okullara giden öğrenci sayısının ciddi anlamda artması dikkat çekicidir. Devlet okulları acil ödenek beklerken, halktan toplanan vergilerin her biri "ticari işletme" olan özel okullara aktarılması kabul edilemez. Herkes eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak faydalanmalıdır.
MEB, kamu okulları karşısında özel okullara her fırsatta ayrıcalık tanırken, benzer bir durum imam hatip ortaokulları ve liseleri için de geçerlidir. Fiziki altyapı sorunları en az olan, teknik olarak en donanımlı okullar imam hatibe dönüştürülmüş; yıllardır çok sayıda devlet okulu ödenek yetersizliği nedeniyle sorunlarla baş başa bırakılırken, imam hatip okullarının ödenek talepleri anında yerine getirilmiştir. MEB bugüne kadar özel okullar ve imam hatip okulları konusunda eğitimle ilgili hemen her konuda ayrımcılık yapmayı kendisine görev edinmiştir” diye konuştu.

Yılmaz daha sonra şunları kaydetti; “Türkiye’de her konuda ve her alanda yaşanan ayrımcı uygulamaların toplumun geleceğinin şekillendiği okullarda bizzat MEB eliyle yapılıyor olması dikkat çekicidir. Türkiye’de hiçbir okul türü diğerlerine göre ayrıcalıklı olmamalı, MEB politika geliştirirken ve uygularken bütün eğitim kurumlarına eşit mesafede yaklaşmalıdır.

Özellikle son 15 yıl içinde, eğitimin büyük ölçüde paralı hale getirilmesine paralel olarak eğitimde dini inançların istismarı ve dinsel sömürüye kaynaklık eden kimi uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması, son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan bir sorun olarak dikkat çekmektedir.

AKP iktidarı ve Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yaşanan çöküş ve nitelik bozulmasıyla belirginleşen mevcut karanlık tablonun öncelikli sorumlusudur. MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız tüm toplumun ve öğrencilerin geleceğini doğrudan olumsuz etkileyecek politika ve uygulamalara derhal son verilmesidir.

Okulöncesi eğitimden, eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından, eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel ilkeler doğrultusunda verilmesine, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir.” (Ordu Yeni Haber)

 

Anahtar Kelimeler : YILMAZ;, “EĞİTİM, HAKKI, İHLAL, EDİLİYOR”

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız