Sağlıklı bir kalbe sahip olmanın yolu, yaşam biçimindeki değişikliklerden geçiyor. Beslenme de bunların içinde en önemlilerinden biri. Kalp için yararlı ve doğru olan ise, doğal beslenme.  Her besinin vücuda yararının farkında olmak, yiyecekleri dengeli ve ölçülü tüketmek, yaşamın doğasını bozmadan ve kendini çok fazla kısıtlamadan metabolizmaya uygun beslenmek, yemek zevkini tamamen ortadan kaldırmamak gerekiyor. çünkü kalbi korumak isterken kişinin psikolojisi olumsuz etkilenerek depresyon riski ortaya çıkabiliyor.

İŞTE SAĞLIKLI BİR KALP İÇİN BENİMSENMESİ GEREKEN 10 BESLENME ALIŞKANLIĞI…

Kırmızı eti haftada iki kez yiyin, tavuğu tüketmeyin  bilinen bir hastalığı olmayan kişilerin her besin grubundan dengeli ve ölçülü bir şekilde tüketmesinde sakınca yoktur. sakatat önerilmemekle birlikte haftada iki kez yağsız dana eti ızgara olarak yenilebilir. tavuk, beyaz et grubunda tercih edilen bir besindir. ancak günümüzde hormon verilerek hızlı büyümesi sağlanan ve çabuk pişen tavuklar genel vücut sağlığını olumsuz etkilediği için tavuk tüketiminde dikkatli davranılmalıdır.    Sürekli balık yiyenin kalbi sağlıklı olur diye bir kural yok  balık da günümüzde deniz balığı ve yetiştirme balık olarak ikiye ayrılmaktadır. balığı çok yararlı besin grubu içinde değerlendirmek yerine “zararsız gıda” olarak tanımlamak daha doğrudur. balık her gün mutlaka tüketilmesi gereken bir besin olmamakla birlikte haftada 3 kez yenilmesi uygundur. özellikle deniz balıklarının tercih edilmesi de balığın sağlayacağı yarar açısından önemlidir. ancak sürekli balık yiyip diğer besin gruplarını ihmal etmek yanlış bir beslenme şeklidir. çünkü balık tek başına kalbi koruyucu bir besin değildir.  

Yediğinizi yakın, yakabildiğiniz kadar yiyin her besin grubundan dengeli olarak tüketmenin öneminin yanı sıra alınan kalorinin vücutta gerektiği şekilde yakılması da çok önemlidir. yani kişinin harcayabileceği oranda enerji ve kaloriyi alacak kadar besin tüketmesi uygundur. eğer hareketsiz bir yaşam tarzı söz konusuysa gıdaların porsiyon miktarlarının küçültülmesi ve alınan kalori miktarının azaltılması gerekir. kişi sevdiği bir besini, ölçüyü kaçıracak şekilde tükettiğinde ise yakmak için hareket etmeli ve egzersiz yapmalıdır. 

Sebze tiryakisi de olmayın, et tiryakisi de! hiçbir besin sınırsız ve sürekli olarak tüketilmemelidir. masum görünen bir elma bile bir günde çok sayıda tüketildiğinde, kandaki şeker seviyesini artırır ve kilo alımına neden olabilir. sebze ve et gibi iki önemli besin grubunda da bu ayrımın yapılması çok önemlidir. et ya da sebzeden herhangi birini sınırsızca yemek vücudu, her iki besin grubundan birinin yararlarından mahrum bırakır.    

Kendinizi en fazla yılda 3-4 kez ödüllendirin “kendinizi ödüllendirin” ifadesi yalnızca yılda iki kez yapılabilecek bir besin kaçamağı olabilir. sakatat, kebap, baklava ya da başka hamurlu ve şerbetli tatlılar gibi kalorisi yüksek besinler kişinin hayatından tam olarak çıkarılmamalı ancak yılda 3-4 kez tüketilmelidir. insanların sevdikleri besinleri hiç tüketememesi, hayatı çekilmez hale getirerek

mutsuzluğa neden olabilir. hastaların sağlıklı beslenmeye zorlanarak depresyona girmeleri ise hastalığın seyrini de olumsuz etkileyecektir. kişinin kendini ödüllendirmesi ise tabak tabak tatlı kebap veya sakatat yemek yerine tadımlık tüketim şeklinde olmalıdır. 

Ailece yemek yeme kültürünü terk etmeyin ev yemeklerinden oluşan bir sofra, hem aile bireyleri arasındaki ilişkilerin sağlam ve kalıcı olması hem de çocukların çok küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme kültürü alabilmesi bakımından çok önemlidir. özellikle fast food tarzı besinlerin tüketimi ve sürekli dışarıda yemek yeme alışkanlığı kalp ve damar sağlığını olumsuz etkilemektedir. evde hamburger yerine köfte ekmek gibi alternatifler hazırlamak, pastane ürünleri almak yerine tatlıları da evde yapmak, dondurulmuş ve fırında ısıtılarak kısa sürede hazırlanan yiyecekleri tercih etmemek önemlidir. 

Unutulmuş yiyecekleri tüketin doğal beslenmenin en önemli kurallarından biri de baklagillerin hemen her sofrada yer almasıdır. nohut, mercimek, kuru fasulye, bezelye, barbunya, bakla ve bulgur gibi besinler günümüzde artık çok az tüketilmektedir. Protein bakımından zengin, doyurucu ve sağlıklı olan bu besin grubu farklı şekillerde hazırlanabilir. yağsız olmak koşulu ile etli nohut, kuru fasulye ile yine yağsız pastırma ile yapılan baklagiller rahatlıkla yenilebilir.

Sağlıklı bir damak tadı kültürü oluşturun çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanabilmesi için ailelerin çok küçük yaşlardan itibaren sağlıklı bir damak tadı kültürü oluşturması çok önemlidir. çocuklar fast food’un tadını bilmek yerine baklagillerin, sebze ve meyveler ile ev yemeklerinin tadını çok küçük yaşlarda öğrenmelidir. çocukların büyüme ve gelişmesine katkı sağlayacak besinleri yeterli miktarda almaları, az tatlı ve az tuzlu kültürünü benimsemeleri sağlanmalıdır. beslenme çantalarında; kayısı, ceviz, incir, çekirdekli kuru üzüm, ekmek arası köfte ve meyve suyu gibi besinler olmalıdır.

Akdeniz ve Ege mutfağı kalp dostu sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmek için doğal ve dengeli beslenmenin önemi büyüktür. kişi beslenme şeklini kendi metabolizmasına göre ayarlarsa, kilo vermek ya da kilosunu dengede tutmak için uç diyetler yapmasına gerek yoktur. tek tip besinlerin yer aldığı protein ve vejetaryen diyetleri gibi seçenekler, vücut sağlığı için kesinlikle önerilmemektedir. tüm besin gruplarından tüketmek için akdeniz ve ege mutfağı beslenme tarzı tercih edilmelidir. her iki mutfak da besin gruplarını içinde barındırarak sağlıklı bir şekilde sunmaktadır.