Delinin biri kuyuya bir taş atmış, bin akıllı da bu taşı çıkartamamış derler ya işte bizimki de böyle bir hikaye.
CHP güçlenmeye başladığı her dönemde birileri bir tezgah yapıyor ve CHP’nin boynuna kemendi geçirerek al aşağı etmek için var gücüyle çalışıyor. İşte bunlardan biri de eski Cumhurbaşkanı adayı, milletvekili, CHP grup başkan vekili Muharrem İnce’dir.
Ulusal bir gazeteci CHP’li ve önemli bir kişinin Cumhurbaşkanı ile kaçak sarayda, gözden gönülden ırak kaçak bir görüşme yaptığı iddiasında bulunmuştur. CHP’nin önemli şahsiyetleri zan altında kalmıştır. Acaba Cumhurbaşkanı ile gizli bir görüşme yapan kimdi?
Bir günlük sessizlikten sonra sayın Cumhurbaşkanı kesin bir dille bu görüşmeyi yalanladı. Yazıyı yazan gazeteci de özür diledi. İş kapandı derken ( yarası var mı yok mu bilemem ) Muharrem İnce denen zat televizyon televizyon gezerek kumpasın CHP genel merkezi tarafından kurulduğunu iddia etmiştir. Yani kendi partisine ve kendi ayağına kurşun sıkmıştır. Oysa suçladığı parti ve genel başkan defalarca kendisini milletvekili yapmış hatta cumhurbaşkanı adayı yapmıştır.
Daha ne istiyorsun Muharrem? Hizipçilikle suçladığın Deniz Baykal’ı ikiye katladın, dürüstlük abidesi olan genel başkanını dinlemedin, yerle bir ettin. Bu da yetmedi onu düelloya çağırdın. Sen kimin çıkarlarına hizmet ediyorsun?
Ayağını denk al ve otur oturduğun yerde.
Bugün ekonomi toparlanıyor palavralarıyla Cumhur İttifakı can çekişirken, daha dün Anadolu toprağı beş şehit verirken, AKP zihniyeti gündemi değiştirmeye çalışırken, sen kimin ekmeğine tereyağı sürüyorsun Muharrem?
Daha dün grup başkan vekiliyken mecliste yaptığın konuşmalarla milyonlarca CHP’linin gönlünde taht kurmuşken bugün kime aya oyunları çekiyorsun Muharrem?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yandaş televizyon kanalları seni görmezden gelirken, bugün yandaş televizyonlarda boy göstermenin amacı ne ola ki Muharrem?
Bu kanallar acaba seni neden televizyona çıkarıyor Muharrem? Sana bu partinin verdiği makam ve mertebeler yetmedi mi Muharrem? Sen ki milyonlarca CHP’linin vicdanını kanattın, ben de onlar adına diyorum ki ‘ sesini kes ve otur oturduğun yerde Muharrem, gölge etme başka ihsan istemez.’