Hz. Mevlana İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar ! diye niye küçümserler ki; Kalp pek mi büyük incirden? Bakın bakalım insan neler çekiyor, incir çekirdeği kadar kalbe düşenden… diyor

Beşeri ilişkilerde en hassas olmamızı gerektiren bir konudur. Günümüz şartlarında yaşamış olduğumuz strese dayalı durumlarda hiç de dikkat etmediğimiz bir husus olan kalp kırma artık normal hale geldi. Birazda bunu insanların birbirlerine olan saygıyı yitirmelerine bağlamak gerek. Kalp ilahi yönden de çok değerli bir organımızdır. Bir hadisi şerifte Kabe ile eşdeğer tutulmuştur. Kibirli insanların en değerli silahıdır kalp kırmak. Bilimsel olarak yapılan açıklamalara göre insan Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor.

Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor.

Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar.İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar.

Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor.En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek .

İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor.

Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.

Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor. İşte insanoğlunun düştüğü yanlış makam mevki ve kibrin vermiş olduğu yüksek ego karşısında kırdığınız bir kalp satın alamayacağınız veya tamir edemeyeceğiniz kadar büyük. Gerek ekonomik gerek se beceri ve başarı yönünden başarısız olan Çaresiz insanlara karşı sıkça kalp kıran kişilere bu dünya fani Kendinizi büyütmeyin. Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmayacak. Diyorum

Kalın sağlıcakla