Niye bu hale geldik bilmiyorum.

Gariplikler ülkesiyiz.

Küçüğünden büyüğüne, okumuştan cahiline kadar, çoluk çocuk hepten conta yakmış, kayış koparmış bir haldeyiz.

Gidişata bakarsanız normal aslında.

Çünkü şöyle bir baktığınızda yaşadığımız hayat içerisinde kafayı yemek adına çok sebep var.

Lakin azıcık direnmek gerek.

Ancak salmışız çayıra, Mevla kayıra misali akışına bırakıyoruz hayatı.

***

Adam Prof. Dr.

Adı Ahmet Rasim Küçükusta.

Yıllarca okumuş, dirsek çürütmüş.

Ne dedi biliyor musunuz?

Önce toplum içinde osurmanın ayıp sayıldığını hatırlattı. (biz bunu biliyoruz zaten.)

Ama bilmediğimiz bağırsak gazını koklamanın faydalı olduğu.

Siz biliyor muydunuz?

Hatta o iddiasını bir adım daha ileri götürdü çok daha önemli bir açıklamada daha bulundu. 

“Kadınların çıkardığı gaz daha çok faydalı.”

Nedeni bilimsel olarak şöyle açıklamış hocamız.

“Bağırsak gazında bulunan Hidrojen Sülfit, hücrelerin mitokondri adı verilen enerji santrallerinin DNA'larının korunmasında son derece önemli bir etkiye sahiptir. Kadınların çıkardığı gazda daha fazla Hidrojen Sülfit bulunduğu için de bunların koklanmasının sağlığa faydaları daha fazladır.”

Hocanın iddiasına göre; bağırsak gazı koklamanın kanser, felç, kalp krizi, diyabet, artrit ve bunamayı önlüyor.

***

“Kadınların çıkardığı gaz daha çok faydalı.” Demiş hoca.

Tıp ilerliyor.

Bilim adamları her geçen gün yeni yeni buluşlar peşinde.

Sevindirici olan çıkardığımız gazın dahi işe yaramış olması.

Lakin keşke bu tespit artan doğalgaz zamlarına alternatif olsaydı.

Keşke yakıt olarak kullanabilseydik…

Hatta depolayıp satabilsek, her ay rutin zam yapabilsek, fiyatı güncelleyebilsek…

Ne de olsa asıl derdimiz geçim…

***

Bu yazıdaki önemli bir ayrıntıyı kaçırmayın sakın…

Kadınların kıymetini bilin…