Mart ayı sert geçer, rüzgâr eser, fırıldaklar tek tek çıkar ortaya.

Fırıldak ne ola ki?

Baktım sözlüğe. ‘Rüzgâr Gülü’ veya halk tabiriyle ‘Fırıldak’ diye geçiyor.

FIRILDAK; Bir sap üzerinde tutturulan ve rüzgârla bir eksen çevresinde dönen tekerlek biçiminde, kâğıttan yapılmış çocuk oyuncağı.

Bir de mecazi anlamda kullanılan “fırıldak insan” var.

Sürekli sözünü değiştiren ve sözünden dönen kişi/kişilermiş onlar.

 Bir adama fırıldak gibisin demek, sürekli düşünce değiştiren, sözünden dönen demekmiş..

Bunların hepsi sözlükte geçenler.

***

Özellikle siyaset dünyasında kullanılıyor bu fırıldak kelimesi.

Her seçimde birileri çıkıyormuş böyle.

Farklı partilerin kapı eşiklerinde fink atan bu tipler, harekete geçmek için uygun şartların oluşmasını sabırla bekliyorlarmış.

Ahbap çavuş ilişkileriyle bir yerlerden aday olanlar,

Vekillik sıralamasında yer kapmaya çalışanlar,

Olmadı bir yerlerde koltuk hayali kuranlar,

Öyle yada böyle, bir şekilde nemalanmak adına hesap yapanlar.

Bütün hesaplar pay kapmak üzerine yani.

Oy verdikleri partileri kazansın gerisi kolay.

***

Halk fırıldak diyor bunlara.

En önemli özellikleri, yakalarındaki rozetler sürekli değişiyormuş bunların.

Sağdan sola,

Soldan sağa gidip gelmekten hiç çekinmiyorlar,

Bugün ak dediklerine, yarın kara diyebiliyorlarmış.

Her seçimde olurmuş böyle şeyler.

Vatandaş bu tiplerin nasıl döndüklerini,

Rüzgârı nasıl kolladıklarını,

Ne zaman, hangi şartlar oluştuğunda fır fır dönebileceklerini tahmin ediyor.

Hatta adları biliniyor tek tek.

Konuşuluyor orada burada.

***

Vakit yaklaşıyor.

Topu topu iki ay var.

Mart ayı sert geçecektir.

Hava soğuk,

Hava sert,

Hava rüzgârlı olacak.

Az sabredin, dönüp duran fırıldakları görmeye hazır olun.