Şunu başta söylemek gerekir ki; Mehmet Hulûsî MURTAZAOĞLU merhum Ordulular olarak hepimizin ortak değeridir. Yaşıyla, yaşadıklarıyla, edebi, hayâsı; ilmî keyfiyet ve vukûfiyeti kadar bunu hayâtına yansıtması, kısaca ahlâkî örneklikleriyle berâber İslâmî anlamda cehli, cehâleti ve de câhiliyeti hergün biraz daha pervâsızlaşan cemiyetimiz için gerçek bir ışık hüviyetindeydi.

*** MÜŞAHHAS SORU, NET YORUM... ***

Sözümüzü şöyle bir soruyla somutlaştırmaya çalışalım. Abarttığımızın düşünülmemesi adına yâhut gerçeğin tebellürü noktasında bunu söylüyoruz:

*** ERKEKLERE DE LÂZIM DEĞİL Mİ?!... ***

Şimdi şu an bir düşünelim; merhum Murtazaoğlu hocamızdan sonra ilmiyle, ameliyle, ihlâs ve samimiyetiyle, giyim-kuşamı, edeb-âdâbıyla, yürüyüşü, duruşu, vakar,  tebessüm ve ünsiyetiyle ilk bakışta Allâh'ı, Peygâmberi, dîni-diyâneti, terbiyeyi hattâ

ERKEKLERE BİLE LÂZIM OLAN TESETTÜRÜ

akla getiren kim var, ya da kaç kişi var daha?

*** SÖZÜN HARBİYESİ; GÖNÜL TERBİYESİ! ***

Hepimiz yaşamaya çalışiyoruz da, işin aslı-esâsı, meselenin özü ve de kıymet-i harbiyesi nedir?

Çok yetişmiş, kendini yetiştirmiş, akademik derecesi âlî profesörlerimiz olabilir. Aramızda da, titri olmasa da makâmı-mevkii, bölgede, hattâ ülkede şöhreti bulunan, medya medya dolaşan, yazılar kaleme alan, âmme nezdinde îtibâr gören nicelerimiz vardır. Ancak biz başka bir şeye dikkât çekmeye çalışıyoruz; GÖNÜL TERBİYESİ ve bunun tepeden-tırnağa, içten-dışa tüm hücrelere yansıması. Bir insanın, tecessüm etmiş terbiye hâline gelmesi...

***** ÖGRENME AHDİ, YAŞAMA CEHDİ *****

Murtazoo Mehmet Hocamız bu târifin, yâni, çağın yaldızları, savrulmalarına sarf-ı nazar etme ihtiyâcı duymadan irfânına tam teslîmiyetle bildiklerini hücrelerine kadar yaşama cehdinin son örneklerindendi.

Söylenecek daha çok şeyler olabilir. Olmalıdır da. Biz, Hocası Müderris Gacaroğlu Ahmed Efendi'yi konu aldığımız yazılar bağlamında zaman zaman kendisinden de söz ettik.

*** ENSAR VAKFI, ORDU HAYAT; MUÂREFE ***

Gerek Ensar Vakfı başkanlığımız, gerekse Ordu Hayat Gazetesi süreçlerinde kendisiyle ilgili programlar yapmaya ve bunları yazı ya da haberlerimizle yansıtmaya, bir nevî hocamızla insanlarımızın muârefesini canlı tutmaya çalıştık. Şimdiki bu yazmalarımız da yine bunun için. Bundan sonraki nesil de onu, mücâdelesini, eğitim, kültür ve irfânımıza dâir sabır, inanç ve fedâkârlık örneği gayretlerini öğrenip bilmesi lâzım diye düşünüyoruz.

*** GENEL HÂFIZA, ORTAK DEĞER ***

Evet o, bu anlamda hepimizin ortak değeri ve hâfızasıdır. Ona dâir bilgiler, gözlemler dile gelmeli, kayda geçmeli, nesillere aktarılmalıdır. Bu hem İmam-Hatip târihimiz, hem irfan mücâdelemiz, hem Arpaköy, Şuayip övünç kaynaklarımız, hem Ordu olarak MÂNEVÎ MÎMÂRLARIMIZ serîsi olarak gereklidir.

*** CUMHÛRİYET ÖNCESİ, İMAM-HATİP SONRASI... ***

Burada yeri geldi; ne Cumhûriyet öncesi ne de sonrası İlim-irfan târihimiz noktasında ilmî, net çalışmalar kâfî ve tatminkâr derecede değil. Hocamızla ilgili, onun âilesi, eğitimi, yetişme süreçleri, vazife yılları, İmam-Hatip Okulu açma, yeni bir nesil oluşturma koşuşturmaları, hâtıralar ve talebeleri  îtibârıyle düşülecek notlar geçmişe de geleceğe de ışık tutacak, kültür ve irfânımıza bir katkı niteliği arzedecektir.

*** DEMİR TAVINDA DÖVÜLÜR... ***

Bundan dolayı, yazılar önemli olduğu kadar, talebe, komşu, cemaat olarak dinlediklerimizden, gördüklerimizden, yaşadıklarımızdan bildiklerimizi sosyâl medyada paylaşmamız da o şahsın emeğine saygı ve hâtırasina vefânın bir gereğidir. Dolayısıyla mümkün olduğunca bildiklerimizi bu vesîlelerle yorum olarak da olsa paylaşmaya çalışmak yerinde ve kadirşinâslık örneği bir davranış olur. Atalarımız ne demişler; demir tavında dövülür.

"ORDU'DAN BİR YILDIZ KAYDI, İMAM-HATİPLİLER ÖKSÜZ KALDI..."

Bu meyânda ilk ses Ünye'den geldi. Ordu İmam-Hatip Okulu ilk mezunlarından ve hocamızı iyi tanıyan, Süleyman Aydın MEMİŞOĞLU Ağabey yukardaki başlıkla ilk yazıyı kaleme aldı. Orijinâl hâtıra, gözlem ve bilgilerin, hattâ bizim de altına yorum olarak katıldığımızı belirttiğimiz tekliflerin olduğu bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz.

*** ÖRNEK TAVIR, BÂRİZ VEFÂ... ***

Kendisini bu örnek vefâ tavrından dolayı tebrik ediyor, diğer yandan yazıların peşinin de geleceğini düşünüyoruz. İnşâllâh diyelim.

*** YORUM KISMINA, KISA DA OLSA! ***

Yazdıkları, İmam-Hatip câmiası hâfızasına katkı niteliği de arz ettiği için Süleyman Pehlivan Ağabeyimize ayrıca teşekkür de ediyor, tüm câmiamızdan ve Murtazaoğlu hocamızla ilgili gözlemleri, hâtıraları, kısaca söyleyebilecek bir şeyleri bulunan herkesi aynı şekilde, hiç olmazsa yazıların altına yorum olarak katkıda bulunmaya dâvet ediyoruz; gelecek nesillere mîras olmak adına...

*** BURAYA KADAR Kİ "MUKADDİME"YDİ!... ***

Değerli dostlar. Aslında yazıyı dünden hazırlamıştık. Yazı burdan aşağısıydı. Buraya kadarki bu kısım, bu gün dün hazırladığımızı gönderirken kısa bir giriş sadedinde kaleme almaya başlayıp ta işi buraya getirdiğimiz kısım. Bakınız buraya kadarı bir yazılık oldu! Şimdi ne yapalım?

*** NİYET; KISMEN DE OLSA!... ***

Hiç olmazsa bir kısmını yine de değerlendirelim. Hocamız Cumâ günü 8.30 civârı rahmete kavuşuyor. Yanında oğlu Abdurrahman MURTAZAOĞLU hoca var. Yıllardır babasıyla birebir ilgilenen, en yakınında ola(bile)n o. Hanımıyla nöbetleşe anne-babanın yanında geceleri kalınıyor. O akşam nöbet oğul Abdurrahman'da.

*** SON AKŞAM NAMAZI ve SONRASI!... ***

Hocamız Akşam namazını oturduğu yerde kıldıktan bir zaman sonrası rahatsızlanıp gitgide de artınca hastâne yolu tutuluyor. Muayene, tahlil, sonuç, sekte, dönüş vs. derken emr-i Hak vâkî oluyor. Allâh CC ganî ganî rahmet eylesin.

*** "MUSTAFA MURTAZAOĞLU'NUN OĞLU, ... ***

Âile içi kısa görüşmeler sonucu ORDU İMAM-HATİP ÂİLESİ, KUL MURTAZA ve ORİMDER sosyâl medya sayfalarında yapılan duyuru şöyle:

"Mustafa Murtazaoğlu'nun oğlu,  Demiryolları Genel Müdür   Yardımcısı İsmail Hakkı, Yağızlı Ortaokulu Müdürü Abdurrahman, Hamide, Aliye, Şafiye ve Beyza'nın babaları, İmam Hatip Lisesi Müdürü İdris Nebi Murtazaoğlu'nun amcası, Ordu İmam Hatip Lisesi kurucularından emekli Ordu merkez Vaizi Mehmet Hulusi MURTAZAOĞLU (Arpaköylü Mehmet hoca) vefat etmiştir.

*** ARPAKÖY ÂİLE KABRİSTANLIĞI... ***

Cenazesi, 15 Temmuz Cumartesi günü Yeni Mahalledeki evinde helallik alınması ve öğle namazına müteakip Ordu İmam Hatip Cami'nde kılınacak cenaze namazı sonrası Arpaköy Mahallesindeki aile kabristanlığında defnedilecektir."

*** MÜDERRİS GACAROĞLU TALEBESİ... ***

Biz de aynı metni, EYMÜR KÖYÜ SİTESİ'nde;

"Komşumuz ARPAKÖY'den, MURTAZAOĞULLARI'ndan..." diye başlamak ve de

"...ayrıca Şuayipli Müderris Gacaroğlu Abdurrahman Efendi talebelerinden  emekli Merkez Vaizimiz Arpaköylü Mehmet Hulûsî MURTAZAOĞLU Hoca vefat etmiştir..."

"Dost akraba ve sevâbına ermek isteyenlere duyurulur. Allah rahmet eylesin. Mekânı Cennet, makâmı âlî olsun... Âmîn wes'selâm..."

ilâveleriyle mahallemize uyarladık.

*** HERGÜN BURDAN GEÇERDİ... ***

Yorum kısmında da köylü komşularımıza hatırlamaları ve ilgilenip bilgilenmeleri adına şöyle bir not düştük:

Nûri KAHRAMAN: Bu arada şunu söylemek gerekir ki, merhum Mollooo Salih Amca'nın (ULUSOY) anlattığına göre Merhum Arpaköylü Mehmet Hoca, merhum Gacaroğlu'da okurken sabah

Arpaköy'den çıkıp Eymür üzerinden Şuayib'e kar-kış, yağmur-boran demeden yürüyerek gidermiş.

*** BOYNUNDA ÇANTA, DİLİNDE DERS!... ***

Onların evinin yanından geçermiş çantası boynunda asılı olarak. Ağzı da devamlı kıpırdar, hep bir şeyler okurmuş.

Ziyâ hocamız, merhum Osman Amca, babam ve Abban Amca da oraya derse gidiyorlarmış.

*** EYMÜR'DE MEDRESE ARKADAŞLARI... ***

Dolayısıyla komşuluk yanında medrese  arkadaşlıkları da var.

Murtazaoğlu hoca merhum vefakar bir insandı. Zaman zaman babamın yanına uğramayı ihmâl etmez, değer verdiğini de hissettirirdi.

*** HOCA, TALEBELERİ ve de BİZLER; ÂMÎN... ***

Yüce Mevlâ hepsinden de râzı olup hoca ve talebeleri olarak Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) in komşuluğunda buluştursun. Bizleri de onlara katsın... Âmîn wes'selâm..."

*** ÖNDEN GİDENLER, PEŞDEN GELENLER... ***

Bu duâlara tekrar tekrar Âmîn diyerek sözü noktalıyor, diğer okuyucu yorum ve katkılarıyla berâber kalan mütâlaalarımızı sonra paylaşabilmek, ayrıca önden giden nümûne-i imtisâl büyüklerimize lâyık insanlar olma çabasında bir keyfiyette yaşayabilmek ve inşâllâh bu meyânda  tekrar görüşebilmek ümîdiyle cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...