Her sene böyle nümûnelikler çıkıyor. Haberi sosyâl medyadan iktibas ettik; aynen şöyle:

'ÇİLEYE DEĞMEZ DEYİP FINDIK BAHÇESİNİ KESMİŞ!

Ordu’nun Perşembe ilçesinde bir vatandaş açıklanan fındık fiyatının maliyetleri karşılamadığını belirterek,

”ÇEKTİĞİM ÇİLEYE DEĞMEZ.”

dedi ve fındık bahçesini kesti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz günlerde levant kalite 82,5 TL, Giresun kalite 84 TL olarak açıklandı. Bu fiyatlar birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Bu fiyata bir tepkide Ordu’nun Perşembe ilçesine bağlı Düz Mahalle sakinlerinden Tahsin İskenderoğlu’ndan geldi.

İskenderoğlu maliyetler nedeniyle fındıktan zarar etme noktasına geldiklerini belirterek,

“Hiç olmazsa bundan böyle zarar etmeyiz.”

dedi ve bugün fındık bahçesini kesmeye başladı.

Ordu Olay/Arif Kalafat Özel Haber"

Biz de haberin altına şöyle bir yorum geçtik. Bilmiyorum sitede yer aldı mı ama biz kendi kaydımıza aldık ve işte burada paylaşıyoruz:

*FINDIĞA RET; DEĞİL MÂRİFET!*

[12/8 00:03] Nuri Kahraman: "Çok ayıp etmiş. Mârifet mi yâni? İhtiyâcı yok; sükse yapıyordur. Vay be! Adam ne büyük adam. Allâh'ın Fındık gibi bir nîmetini hor görüp keserek bir nevî reddetmiş. Bu tamâmen bir kibir. Ya da siyâsî bir gösteri. Başka izâhı olamaz. Normâl bir insan bunu normâl olarak yapamaz. Samîmî olarak yapsa şova dönüştürmez.

Vay anasını, adam ne büyük iş yapmış. Herkese meydan okuyor. Alın fındığınızı gözünüze sokun diyor bir bakıma.

O zaman herkes öyle yapsın. Bir tek fındıkta değil ki. Her nîmette zaman zaman böyle durumlar olur. Meselâ bu sene kiraz için söyleniyordu dalda kaldı diye. Kızıp keselim sıradan. Uyar mı?

Arkadaş; bu milletin içinin durumu dışının müptezelliğinden belli. Allâh hidâyet versin. Başka ne diyeyim.

Gerçi bir kişinin şovu kimseyi bağlamaz ama yine de insanın zoruna gidiyor. Benim memleketimde neler oluyor?

Şurası net; BU OLANLAR MADDÎ YOKSUNLUKTAN DEĞİL TAMÂMEN MÂNEVÎ YOKSUNLUKTAN! Allâh inancı olan meyveli dalı kesmez. Keserse de, Haktan utanır da şova çevirmez. Benim diyeceğim bu. Böyle beğenmeme hâleti rûhiyesi çok çoğaldı. Peki eskiler nasıl yaşadı? Bugünden çok mu iyiydi durumları?

Bunu yapanlar kimseye bir şey yapmıyor, yapamaz da. Sâdece kendisine yapıyor. Eğer inancı varsa; ha ekmek, ha Fındık. Bir hesap olduğuna inanıyorlarsa bunun hesabı birgün mutlak önüne gelir. Ben şahsen hesaba inanan birinin böyle hoyrat bir davranış sergileyeceğini düşünemiyorum.

Peki bu kadar millet ahmak mı? Her sene bu edebiyatlar  yapılıyor. Millet fındıktan yiñe geçmiyor. Neden acabâ? Demek Millet hesap bilmiyor, zarar hânesi rakamını kâr zannediyor öyle mi?

Böyle şov yapanlar kendileri hesap bilmediğinden bunu yapıyorlar bence. Yoksa, normal şartlarda bir zarar söz konusu ve de bu umûmî olsaydı çoğunluğun bu yola gitmesi gerekirdi. Demekki bunu yapanlarda bir anormallik var...

Arkadaşlar; kusura bakmayın, fındık gibi bir nîmete bunu yapmayın. Onun gibisi yok. Diğer ürünlerle kıyas kabul etmez. Her anlamda tam bu yöreye göre.

Hem; fındığı mı beğenmiyorsunuz.Vereni mi?"

*NÎMETİN SUÇU NE?*

Evet haber ve bizim o anki yorumumuz böyle. Eğer birileriyle bir meselemiz varsa bunda fındığın suçu yok. O Allâh'ın bizim sandığımızdan da aziz bir nîmeti. O bizim ekmeğimiz; her şeyimiz. Ona saygısızlık bize bir şey kazandırmaz.

*ORDU'DA FINDIK, ADANA'DA GÜNEŞ!*

Bu şuna benziyor. Yine geçenlerde bir haber vardı; Adana'da sıcaktan kafası kızanlar güneşe kurşun atıyorlarmış. Her yerde böyle sıradışılar çıkıyor. Domatesi, salatalığı dökenler, patatesi çürütenler. Nîmet hiç umurlarında değil; saygı falan. Menfaat yoksa saygı da yok!

*BUNLAR SIRADIŞI OLANLAR*

Gerçi hatâlarımız bundan ibâret değil; toplum olarak çığırdan çıkmışız. Kendi kendimizi çırılçıplak denize dökmüşüz!

Şimdi daha da ilerlemiş, denize varmaya sabır gösteremeden caddede sokakta her yere dökülmüşüz!

*İNCE, UZUN YOL; GİDİLEN GÜNDÜZ-GECE!*

Aziz dostlar; biz aslında yine toprağa gideceğimizi unutarak köklerimizden sökülmüşüz!

Âşık Veysel'in veciz ifâdesiyle;

"BİLMİYORUZ NE HÂLDEYİZ;

GİDİYORUZ GÜNDÜZ-GECE..."

Aynen de öyle; değil mi dostlar?

*GÜNÜN ENCÂMI, ÖMRÜN AKŞÂMI*

Rabbimiz encâmımızı ve de ömür akşâmımızı hayreylesin, azık azlığını bahâne edip yoldan çıkarak kendine yazık etmeden, bir yerlere toslamadan îmân selâmetiyle huzûruna gelmeyi bizlere lütuf buyursun niyâzıyla cümleye Eymür'den sevgiler-saygılar; mevsiminin bereketli, kazâsız-belâsız ve kolay olsun inşâllâh wes'selâm...