Yaşlı bir kadın, bir gün telefon alır. Belki kendisine belki de evlatlarına veya eş ve çocuklarına FETÖ suçlaması yapıldığı iddiası ile karşı karşıya bıraktırılır. Telefonun karşısındaki şahıslar kendilerini polis olarak tanıtırlar yaşlı kadına seni bu sıkıntıdan kurtaracağız diyerek para ve altın talep ederler. Sözde para ve altınları iade etmek üzere olayın akışında kullanacaklar.

Yaşlı kadın ürkek, şaşkın ve kararsız bir şekilde kendisine verilen emirlere itaat eder. Bankalarda ki bütün paralarını toparlar, istenen noktaya paraları getirir ve bırakır. İlimiz nufusuna kayıtlı olmayan iki şahıs paraları koydurdukları yerden alırlar ve keyifli bir şekilde otellerine giderler. Olayı istihbarat alan Ordu ili emniyet müdürlüğü ekipleri, sıkı bir takiple şahısları yakalar, ve kamu oyunu rahatlatırlar. Yaşlı kadın paralarına kavuşur. Emniyetimizin gücü ile Ordu ili ''Huzur kenti veye yaşanılır kent'' ünvanını dolandırıcılardan geri alır.

Bu olayda emeği geçen güvenlik birimlerimize baştan aşağıya teşekkür ediyoruz.

Bir başka olayda:

Muhteremin, Facebook da hesabı vardır. Vaktin birin de hesap kimliği belirsiz şahısların eline geçer. BİLİŞİM'İ iyi kullanan bazı dolandırıcılar Bahse konu muhteremin sayfa arkadaşlarına mesajlar gönderiyor.

Nasılsın

Telefonun faturalımı,

Sana hediye çıktı,

Şifreyi gönder gibi

Eğer bazı zavatlar balık gibi oltaya gelipte, kazandım naraları altında kendisine iletilen emirlere riayet ederse yandı keten helva. Hesabından binlerce TL hiç edilmiş, sudan çıkmış balık gibi ortada kalıyor.

Oysa Emniyet ve Jandarmalar tarafında yurttaşlara sürekli uyarılar gelmektedir. Hatta güvenlik görevlilerimiz ilanlar bastırıp panolara asıyorlar. Telefonlarımıza bilgiler gliyor ama nafile, gene kandırılıyoruz, gene oltaya geliyoruz.

Konu PKK, PYD, FETÖ olduğunda halk korkuyor. Suçluda olsa, suçsuzda olsa, acaba başımıza ne gelir diye çekiniyorlar. Jandarmadan arıyoruz, Emniyetten arıyoruz dediklerin de adamların ödleri bilmem neye karışıyor.

Bu durumu biraz araştırdığım da, çok vahim sonuçlara rastlıyoruz.

Yıldırılmak,

Korkutulmak,

Yöneticilere güvensizlik,

Adalete güvensizlik,

Ana sebepler oluşturmaktadır.

Yoksa Türk Halkı,

Ne ahmaktır, ne de aptaldır.