HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
21 Ekim 2017 Cumartesi Saat: 10:48

KURT: AVUKATLAR OLMADAN ADALET TEMSİL EDİLEMEZ

Ordu Barosu eski Başkanlarından İlhan Kurt, gazetemize verdiği röportajda baroların, hukuk üzerinde ki önemine dikkat çekti. Hukuk kavramı içerisinde Anayasa’nın 2. Maddesine göre devletin olmazsa olmazlarından biri olan avukatlık mesleğ
KURT: AVUKATLAR OLMADAN ADALET TEMSİL EDİLEMEZ

Ordu Barosu eski Başkanlarından İlhan Kurt, gazetemize verdiği röportajda baroların, hukuk üzerinde ki önemine dikkat çekti. Hukuk kavramı içerisinde Anayasa’nın 2. Maddesine göre devletin olmazsa olmazlarından biri olan avukatlık mesleğinin adaletin tecelli etmesinde önemli bir ayak olduğunu belirtti. Muhabirimiz Mehmet Keskin’e konuşan Kurt, Adalet kavramı üzerine de önemli açıklamalarda bulundu.

Mehmet KESKİN: Sayın İlhan Kurt, gazetemizin haftanın röportajı sayfası köşemize hoş geldiniz. Bizler sizi hem Baro başkanlığı hem de Kent Konseyinde ki çalışmalarınızdan tanıyoruz. Öncelikle bugünün basın sektörü hakkında neler düşünüyorsunuz? Buradan başlayalım ardından Baroların işleyişi ile hukuk ve adalet kavramları üzerinden genel bir değerlendirme alalım sizden buyurun.

İlhan KURT: Bu nazik davetiniz için çok teşekkür ediyorum sayın Mehmet Keskin. Evet bizim için çağdaş demokrasilerde basın ve medya, yasama, yürütme ve yargı gibi devleti yöneten 3 büyük kuvvetin yanında 4. Büyük kuvvet olarak görünmekte. Dolayısıyla demokrasinin gelişmesine çok büyük katkısı var. Televizyonun, internetin, medyanın her türlü basıl ve görsel yayını bunun yanında hukukun gelişmesinde çok büyük katkısı var. Haber alma özgürlüğünün sağlanmasına çok önemli bir görev görmekte bu yönüyle bütün televizyonları yazılı ve görsel medyayı çok önemsiyorum ve yaptıkları görevde başarılar diliyorum.

Barolar ve avukatlık mesleğine gelince şimdi tabi barolar kamu kurumu niteliğinde ki meslek kuruluşları ve avukatlar yargının en temel kurumlarından olan savunmayı temsil eden kurumlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasa 2. Maddesine göre hukuk devletinin olmazsa olmazlarından avukatlardır. Avukatların örgütü olan barolardır, dolasıyla biz barolar olmadan, avukatlar olmadan adaletin temsil etmesi mümkün değil.

Adaletin olmadığı yerde de devletten söz etmek mümkün değil. Atatürk’ün de dediği gibi ‘’Adalet mülkün temelidir.’’ Eğer adalet olmazsa adalet ayakta kalmazsa devletin uzun bir süre yaşaması mümkün değil. Bu manada baroların görevi çok önemli avukatlık mesleği de bu manada çok önemli biz de bu şiyarla adaletin tesisi noktasında bize düşen görevleri yerine getirmeye çalışıp hukukun üstünlüğünü vurgulamaya çalıştık. Gördüğümüz aksaklıkları dile getirdik bizim buradaki amacımız yıkmak değil yapıcı olmak gördüğümüz yanlışlıkları orta ve akıllı oluşturma noktasında dile getirmek kamuoyunu oluşturmak.

Yine meslektaşlarımızın sorunları varsa onlarla ilgili kurularla kuruluşlarla görüşerek çözüm üretmek bunun yanında yine Ordu barosu benim dönemimde dünyada eşi rastlanır bir kadın temsil oranın yaşandığı baro yönetimiydi bizim baro yönetiminde yönetiminin yarısı kadın meslektaşlarımızdan oluşmaktaydı.

Yani Orduda belki de tektir Türkiye de de sayılı baroların içinde yer aldık  %50 temsil baroları yakaladık bizim barolarımız için Ordumuz için bu güzel bir örnek yani bu manada kadınlarımızla ilgili sorunlarımız olduğu zaman bunları takip ettik. Çözmeye çalıştık yine projeler ürettik yine alanında 4 tane uzman Türkiye deki profesörü Orduya getirdik hem kadın sorunları hem çocuk sorunlarıyla ilgili bir çalıştay yaptık bu çalıştay Ordumuzda çok ses getirdi çok medyada da yer aldı.

Mehmet KESKİN: Peki burada ki amaç neydi?

İlhan KURT: Burada bizim amacımız farkındalık yaratmak kadınların sorunları nelerdir, Çocukların sorunları nelerdir? Bu noktada şehrimizde bir meslek örgütü olarak da ve biz üzerimize düşen görevi olumlu çerçevesinde bunu yaptık yine çocuklarımızla ilgili çalışmalar yaptık. Baromuzun işte sosyal kültürel etkinlikleri oldu bizim Türk Sanat Müziği koromuz var, Konser verdik, çok ilgi gördü bizim geleneksel olarak müzik koromuz avukatlardan oluşan yine tiyatromuz var oyun sergiledi, bu grubumuz var yine futbol takımız var.

Yani barolar arası organizasyonlara katılan yine de ordudaki adli camiada ki avukat, hâkim, savcı adliye personelinin infaz kurumunun katıldığı cezaevi personelinin katıldığı avukat kâtiplerinin katıldığı bir spor organizasyonu oldu. Bunları da elden geldiğince yapmaya çalıştık dediğim gibi bizim 1. amacımız hukukun Türkiye de bütün tüm kurum ve kurullarıyla yerleştirmesine çalışmak bu noktada da çalışmalarımız devam ediyor, bundan sonrada devam edecek. Bizim siyasetimiz yok, Bizim partimiz yok, bizim siyasetimiz ve partimiz hukuk, Türkiye de hukuka sahip çıkan hukuka uygun davranan herkes ile beraber oluruz. Hukuka aykırı davranan kişiler olduğu zaman da bu uyarılarımızın ikazlarımızı yaparız.

Mehmet KESKİN: Bunlara rağmen eksikleriniz var mı? Varsa bunlar nelerdir?

İlhan KURT: Tabi ki eksikler bitmiyor. Bizim şimdi yani hem adalet camiası olarak eksiklerimiz var. Hem baro olarak eksiklerimiz var yaptıklarımız var ama yapamadıklarımız da var bu bir bayrak yarışıdır. Biz daha önce bayrağı devraldığımız başkanlarımızdan daha yukarı götürmeye çalıştık bizden sonraki devralan arkadaşlarımız bunu daha ileri noktalara taşıyacak bizim Ordu adliyesinin kampüs alanı çok küçük mesela oraya adliye kampüsünün bitişiğin de bir arsa var, biz adliyemize kazandırabilirdik.

O dönemde biz bakanlıkla, bakanlık çerçevesinde ve girişlerde bulunduk, ama buna görevimiz el vermedi sonuçlandıramadık. Bu eksikliği yani Ordudaki herkesin bilmesini istiyorum. Çünkü adliyemiz dediğim gibi kampüs alanı küçük sosyal alanı küçük yeterli değil bu yapılabilir. Bunun yanında dediğim gibi otopark alanı küçük yeterli otopark alanı yok. Bakanlar vatandaşımız aracıyla geldiği zaman aracını bırakacak yer bulamıyor. Bunun gibi sorunlarımız var şuan da aklıma gelenler bunlar.

Sosyal alan bir tane kafeteryamız var. O kafeteryamız şimdi yeterli otopark yeri olmadığı için belki kaldırım durumuyla karşı karşıya kalacak bu sefer kafeterya ihtiyacı yeterli olmayacak. Yani o tarz fiziki alan yetersizlikleri maalesef var.

Mehmet KESKİN: Sayın Kurt, gelelim Ordu’nun kanayan yarasına. Ordu’da ki icra, haciz ve banka alacaklıları konusunda son beş yılın bir değerlendirmesini yapabilir misiniz?

İlhan KURT: Tüm Ordu genelini verme şansım yok ama Altınordu ilçesiyle ilgili istatistikleri elimde bazı bilgiler var, verebilirim. Şimdi bizim arzu ederseniz son 5 yıl Altınordu da açılan icra dosyası ile 2010’dan itibaren verebilirim. 2010 yılında Altınordu ilçesinde icraya düşen dosyası 23 bin 707, 2011’de 17 bin 347, 2012’de 21 bin 919, 2013’te 19 bin 372, 2014’te 17 bin 513, 20152te 22 bin 820, 2016’da 19 bin 863 dosya. Altınordu’da açılan dosya sayısı yani borcunu ödeyemediğim den dolayı icraya vatandaşımızın verildiği dosya sayısı yıllar itibariyle, bu şekilde 2017’de henüz sonuçlanmadığı 2017’de ilk 9 ay itibariyle 11 bin 643 ama dediğim gibi yıl tamamlanmadığı için bunu şuan itibariyle kaçtan kapanacağı henüz bilinmiyor. Ama 2016’nın son rakımını da vermiş oldum.

Şimdi tabi bu yani ülkenin ekonomik dalgalanmalarla da alakalı ekonominin iyiye gidip gitmemesi ile alakalı bir bunun yanında tabi Ordu şeyi ile Ordunun kendi ekonomisi ile ilgili gelişmeler oluyor o da bu dosya sayılarını etkiliyor. Bunun yanında şimdi mesela batığınız zaman 2012’de dosya sayısı 21 bin küsur iken 2013’te 19 bine düşmüş. Buna baktığımız zaman şöyle değerlendirebiliriz; 2012’de ev kapsamı daraltılırdı.

Dolayısıyla evet şimdi önceden evde bulunan çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, televizyon gibi eşyalar haciz edilebiliyordu. Yasada şunu şu şekilde ifade eder lüks eşyalar haciz edilebiliyor. Önceki yasamıza göre 2012’deki yasa değişikliğinden sonra zorunlu eşyaların hiçbiri haciz edilemez. Dendi dolasıyla çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, televizyon gibi kullandığımız eşyaları kullanılması zorunlu olduğu için haciz edilemiyor. Vatandaşlarımıza ben bu konu hakkında bir uyarı yapayım.  

Mehmet KESKİN: Peki sayın Kurt, vatandaşlar buralarda nasıl bir yanılgılara düşüyorlar?

İlhan KURT: Şimdi vatandaşlarımız da şöyle bir yanılgı var. Ben bununla sık sık karşılaşıyorum eve artık haciz gelemez. Evde haciz olmaz bu yanlış yani bu yanlış bilgi şimdi eve haciz memuru eğer bir vatandaş icradan borçlu ise borcu varsa oturduğu evine haciz memuru gelebilir. Haciz memuru ile birlikte alacaklının avukatı da gelebilir. Yine borçlunun avukatı da gelebilir, icra memuru ya da icra müdür ile gelen görevlilerde gelebilir. Eve girebilirler evde hacize kabil bir mal var mı yok mu bakabilirler. Buna vatandaşımız borçlu olan mani olamaz. Yani vatandaş zannediyor ki eve icra memuru gelemez haciz yapamaz.

Bu yanlış bir bilgi ama icra memuru gelebilir evde hacizi kabil bir mal yoksa tutanak tutar ve gider hiçbir malı haciz etmeden dediğim gibi burada zorunlu olan eşyalar önceden 2012 öncesi haciz edebilirken örnek olarak televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi 2012’den sonra bunlar haciz edilemiyor. Ancak 2. Bir televizyon var, 2. Bir bulaşık makinesi var haciz edilebilir. Vatandaş bunu karıştırıyor dediğim gibi birer tane varsa haciz edilemez. Ama şu var evde 1 tane televizyon var ama çok lüks televizyonun değeri 30 bin lira böyle televizyonlar var mı var evet icra memuru değer tespiti yapar. Lüks bir televizyonsa onu haciz eder satar ona zorunlu olan kendi ihtiyacını görebilecek bir televizyon ücretini bırakır. O üstü kalan parayı alacaklıya verir, yine bunun yanında tabi bu benim görüşüm uygulamaları zaman zaman değişiyor ama çok lüks bir bulaşık makinesi de olabilir bu çok lüks bir buzdolabı da olabilir. Bu durum da bunlar da satılıp lüks olmayan bir televizyon veya bulaşık makinesinin fiyatı borçluya bırakılır, üste kalan miktar alacaklıya ödenir. Eve haciz memuru gelebilir evde haciz yapabilir hacize kabil bir mal varsa.

Şimdi şöyle eğer alacaklı eşyanın haciz edilmesinden vazgeçer ise alacaklı onu ödese bile icra memurunun takdir hakkı var. İcra memuru eğer evin zorunlu eşyasını alamaz. Alacaklının o talebini geçer saptar der ki; Ama gereği düşünüldü söz konusu eşya borçlu olduğu için zorunlu olduğu için lüzumlu olduğu için hacize kabil değildir. Bu yüzden reddine diye karar verilir ve haciz etmez. Yani bu yasal düzenleme insanları borçlu dahi olsa insanca yaşayabilmesi için evde zorunlu olan eşyalar alınmaz, haciz edilmez, satılmaz. İnsanca yaşamaya devam etsin diye, mağdur olmasın diye yapılmış yasal düzenleme.

Şimdi onunla ilgili daha önceki yasal uygulamalarda şimdi mal beyanında bulunmayan her şahsın hapsine karar veriliyor idi. Ama onunla ilgili şuan yani eğer vatandaş süresi içinde mal beyanında bulunmasa bile hapis kararı çıktığı takdir de mal beyanında bulunduğu takdir de arık onu daha tutamıyorsunuz. Sonra dan mal beyanında bulunursa dahi hapis cezası alıyordu ama şimdi mal beyanı sonrada geçte bulunsa hapis cezası almadığı için artık uygulamada mal beyanıyla ile cezalar çıkmıyor. Ama mal beyanında bulunma hükmü devam ediyor. Tebliğkat geliyor siz onunla eğer bulunmazsanız yine bu bir suç, ancak dediğim gibi hapis cezası çıktı diyelim siz o mal beyanında bulunduğunuz zaman ceza kendiliğinden düşüyor. Dolasıyla bununda pratik planı olmamış olur.

Bununla ilgili bütün dosyaları tek tek tarama imkânımız yok, gözlemlememiz gerekiyor. Bu işi mesleğimiz olarak yaptığımız için icradaki dosya türleri genel itibariyle neler; Bankaya olan vatandaşların borçların ağırlıkta yine bunun yanında telefon ve internet borçları sabit ev veya iş numarası, cep telefonu borçları, bunun yanında varlık yönetim şirketi alacakları Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan borçlar yine senetten kaynaklanan borçlar buda yine önemli bir icra nedenidir. 

Dosya sayısında karşımıza çıkıyor yine tüketici hakemi heyetinden doğan alacaklar. İcrada önemli bir şey teşkil ediyor. İcrada önemli dosya sayısına ulaşmış durumda genel olarak böyle ama tabi vatandaşın ticari hayatından kaynaklı kendi özel hayatından kaynaklanan borçlarına ilişkin dosyalara da adliyede önemli bir heyeti teşkil ediyor. İcrada bulanabiliyor televizyonun icralık olabiliyor.

Mehmet KESKİN: SGK, Bankalar üzerinde ki borç ve alacak konularında durum nedir?

İlhan KURT: Ordu diğer illere göre küçük bir şehir olmasına rağmen burada iyi niyete dayalı ilişkiler söze güven ilkesi hala geçerli insanların birbirine güveni böyle olduğu durumlarda da çek ve senet olmadığı durumlarda alışveriş yapılabiliyor o sıralar o şekilde de başlayan davalar oluyor. Dolasıyla icra takipleri oluyor davalar oluyor. Yani çek ve senet olmaması dava açılmayacağı anlamına gelmez. Ama senet yok bu durumda ne olur ispat güçlüğü yaşar alacaklı, sözünde durmamış oluyor bu durumda tabi siz şimdi senet ispat zorluğu yaşar karşı tarafın iyi niyetine kalmış oluyor bu durumda. Karşı taraf inkâr ederse ispat edemezsiniz alacaklı olduğunuzu. Böyle bir durum var böyle durumda tabi başka belgeler olabilir bu ne olur fiş olur, fatura olur ondan sonra bu ticari defter olur. Senet olmadan da bunlar ispata yarayan elverişli ispat vasılları dolayısıyla sadece çek senetle değil alacaklı veya borçlu olduğunu gösteren belgeler. Bunlarda ispata yarayabilen bilinçli belgeler hiçbir şeyin yoksa karşı tarafın yeni teklifi etme hakkı var. Mahkemede de aldığını inkâr edebilecek.

Mehmet KESKİN: Son olarak Ordu’da boşanmalarda da rakamlar son yıllarda artış gösterdi. Hukuken boşanma sebepleri ve nedenleri hakkında bilgi verebilirmisiniz?

İlhan KURT: Buda adliyemizde önemli davalardan bir tanesi boşanma davaları şöyle söyleyeyim yapılan araştırmalara göre Türkiye deki her boşanma sebepleri arasında 1. sebep sorumsuz ve ilgisiz davranma vatandaşımız birçok insan ekonomik sebepler. 1. sırada boşanma sebebi olarak görür ve düşünür ama aslında, 1. sırada boşanma sebebi sorumsuz ve ilgisiz davranma enteresan birçok insan bunu bilmez. Bunu kamuoyuyla paylaşmış olalım. 2. Sırada evin ekonomik geçimini sağlayamamak. Yani ekonomik 2. sırada, 3. sırada aldatma mesela şiddet çok kamuoyunda da çok bilenen bir şey çok dikkat çeken aile içi şiddetin çok yaşandığı ülkelerden birisiyiz ne yazık ki, 4. sırada boşanma sebebi dayak ve kötü muamele, 5.sırada içki ve kumar 6. sırada eşlerin ailelerine saygısız davranması. Yani kayınvalideye, kayınpedere kötü davranmada bir boşanma sebebi,  7. sırada terk etme veya edilme enteresan bir boşanma sebebi daha söyleyeceğim; Mehmet Bey ben size. Eşin ailesinin aile içi ilişkilere karışması yani kadın olsun erkek olsun kadının ailesi eğer aile kayınvalide kayınpeder aileye ilişki içinde çok müdahale ediyorsa buda bir boşanma sebebi veya erkeğin anne ve babası kadına çok müdahale ediyorsa gitmesine gelmesine giyinmesine yaşam biçimine ailevi sorunları işte çocuklarla ilgili sorun olur. Kayınpeder kayınvalide kadın bunu örnek göstererek dava açabiliyor. Ve bu 8.sırada boşanma sebebidir.

Ben kendi davalarımdan biliyorum eşinin ailesi anlaşamadığı için boşanıyor. Eşiyle problem olmamasına rağmen boşanabiliyor. Eşinin ailesinin aile içine çok müdahale etmesi yani yaşam tarzına işte gelirlerin nasıl harcanacağı konusuna müdahale ediyor. 9.sebep olarak çocuğun olmaması da bir boşanma sebebi olarak karşımıza tabi aile içi cinsel taciz o da zaman zaman boşanmalara sebebiyet veriyor. Bu şekil devam ediyor, yaş grubu olarak istatistik var. Size şunu söyleyebilirim boşanmalar evlilik boşanma oranların en yüksek olduğu evliliğin ilk 5 yılı yapılan araştırmalara göre %39.2 hatta %40 yani tabi boşananların %40’ı ilk 5 yıl içinde boşanıyor. Bu çok önemli bir istatistik.

Çoğunluk gençler neden bunu tecrübelerimize dayanarak söyleyebiliriz. Evliliğin ilk dönemler acemilik dönemi tarafların kadın olsun erkek olsun evliliğe alışma süreci bu dönem. Birbirlerini tanıma süreci taraflar kadın olsun erkek olsun birbirini evlilik öncesi ne kadar tanımış olsa bile evlendikten sonra aynı evde yaşamaya başladıktan sonra sorunlar da başlıyor. Bu sorunlar neler;  Birbirlerini tanıma mesela tanımadığın birçok özelliği sonradan çıkabiliyor. Kamuoyuna da yansımıştı mesela bir eşin yüksek sesle horlaması bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkmıştır.

Şimdi aynı eve girmeden eşin horlayıp horlamadığını bilemezsin. Yine birlikte yaşamaya başladıktan sonra evlendin birlikte yaşıyorsun. Aileler belki o zaman daha çok müdahale ediyor. Belki önceden bunun farkında değilsin. Yine alkol oluyor. Dedik ya 1. Boşana sebebi ilgisiz sorumsuz davranıyor, belki alkol alıyor. Bu sefer sorumsuz davranmaya başlıyor. Yine evin ekonomik geçimini sağlayamıyor. Kazandığını dışarıda harcıyor alkol alıyor. Buda işte evliğin ilk 1.yılı özellikle yaşanıyor bu manada çok önemli. Yani ilk 5 yıl boşanma oranın en fazla olduğu yıl.

Mehmet KESKİN: Sayın Kurt, verdiğiniz bu önemli bilgiler için çok teşekkür ediyor, bundan sonraki meslek ve aile yaşantınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

İlhan KURT: Sayın Keskin, bende başta şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesinin sahip ve tüm çalışanlarına nazik davetiniz için teşekkür ediyor, yayın hayatında başarılarınızın devamını diliyorum.

Anahtar Kelimeler : KURT:, AVUKATLAR, OLMADAN, ADALET, TEMSİL, EDİLEMEZ

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız