Ordu’da Emek Partisi ve Sol Parti, düzenledikleri panelde mücadele birlikteliğinin yalnızca seçime dayalı olmaması gerektiği vurgulandı. Emek Partisi ve Sol Parti’nin birlikte düzenledikleri panele Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen ve davetliler katıldı.

Panelde ilk konuşmayı Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz yaptı. Akdeniz, seçimlerce tek halk tek vücut halinde davranmalıdır diyerek, “Ekonomik kriz işçi ve emekçileri etkiliyor. Halkı seçimde her şey düzelecek deyip bekleme odasına hapsedilmesi kabul edilemez. Artık sokaklar, meydanlar, salonlar hareketlenmeli. Mücadele büyütülmeli. Böyle bir mücadele seçimi de sandıkların güvencesini de sağlar” dedi.

 Sosyalistlerin, emek ve demokrasi, güçlerinin bir araya gelip görüşmelerine de değinen Akdeniz, “Görüşmeler sürüyor. Bu görüşmeler seçim ittifakı biçiminde daraltılacak görüşmeler değil. Sınıf mücadelesini büyütmek, seçim sonrası da nasıl bir mücadele edileceği konusunda bir değerlendirmedir. Tabi ki seçim sürecinde ittifakları da gündeme alacaktır. Bizler tüm halk kesimlerinin partilerle sınırlı olmayan bir birlikteliğini önceliyoruz” diye konuştu.

Karadeniz bölgesindeki fındık üreticilerinin deneyimine de değinen Akdeniz, “2006 yılında Ordu’da büyük fındık mitingi yapıldı. Halk bir araya gelince neler yapılacağı görüldü. Yeniden halkın örgütlü mücadelesini örebiliriz. Mücadele etmeden kazanım olmayacağını da bilmeliyiz” şeklinde konuştu.

Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen de sosyalistlerin yeniden bir atılım yapması gerektiğini ve ekonomik krizin geldiği aşamadan söz ederek, “İktidara gidici rahatlığıyla bakmamak gerekir. Gidecekler rahatlığına düşmeyelim. Bu iktidarın elinde tüm olanaklar varsa o zaman mücadeleyi her yerde örgütlü mücadeleyi örgütlemeliyiz. 

Bir kez yenildiler, yeniden yenilebilir. Referandumda yenildiler, İstanbul seçimlerinde yenildiler.  Çünkü sandıklar etrafında örgütlü bir güç vardı. Bunu yeniden başarabiliriz. Örgütlü halk muhalefetini teşvik etmek zorundayız. Halkı bekleme odasında tutmak yanlış. Kendi hakkı için örgütlenmeyen, mücadele etmeyen toplum kazanamaz. 

Bekleyin diyerek siyaset olmaz. Örgütlü halk mücadelesini teşvik etmeliyiz. Türkiye’nin sosyalist sola nefes kadar ihtiyacı var. Sosyalist sol hareketlenmeye başladı. Ciddi bir devrimci potansiyel var. Bunu halkı örgütlü hale getirerek ortaya çıkaracağız” dedi.